Sivas, son yıllarda etkileyici bir yağış dönemi geçirerek su kaynaklarını bir nebze canlandırdı. Ancak, baharın gelmesiyle birlikte, şehrin yıllardır süren su sıkıntısına çözüm arayışları da devam ediyor. Barajlar, yıllardır kuraklıkla boğuşan Sivas için hayati öneme sahip. Geçtiğimiz yıllarda, 4 Eylül Barajı'nın ölü hacmindeki suyun verilmesi ve barajın dibinde balıkların görülmesi, şehrin su kaynaklarının ne kadar kritik bir durumda olduğunu gözler önüne sermişti. Bu durumun ana nedenlerinden biri kuraklık olsa da, en önemli sorunlardan biri Sivas'ın şehir şebekesindeki kayıp-kaçak oranlarının yüksek olmasıydı.
2024 Mahalli İdareler Seçimleri sırasında, bu sorunun çözülmesi için en büyük vaatlerden biri, SCADA (Su Çözümü ve Dağıtım Sistemi) kurulmasıydı. SCADA sisteminin, kayıp-kaçak oranlarını makul seviyelere indireceği ve suyun verimli kullanılmasına katkı sağlayacağı gerçeği için çalışmaların yapılması bekleniyor. Başkan Adem Uzun'un Sivas'ın su problemine vakıf olması ve bu konuda yapacağı çözüm merakla bekleniyor.
Beydilli'de işler hızlandı
Sivas’taki su sıkıntısına çözüm arayışı, özellikle Koç Barajı'nda yoğunlaşıyor. Geçtiğimiz yıllarda defaten dile getirilen Koç Barajı’nın (yeni adıyla Beydili Barajı) yapımına dair süreç hız kazanmış durumda. 24 Nisan'da yapılacak ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) toplantısının ardından barajın yapımı için ihale sürecinin başlaması bekleniyor. Ancak, bu projelerin hayata geçmesi zaman alacağından, Sivas'ın su ihtiyacını karşılamak için başka alternatiflerin de gözden geçirilmesi gerekiyor.
Kayıp-kaçak ürkütücü
Sivas'ta son yıllarda yaşanan nüfus artışı, su ihtiyacının daha da arttığı bir dönemi işaret ederken, bu artan ihtiyacın karşılanabilmesi için barajlar ve diğer su kaynakları üzerinde daha etkili bir şekilde çalışılması gerekmekte. Ancak, kayıp-kaçak oranları bu seviyelerde devam ettiği sürece, ne Kızılırmak Nehri’nin şehre bağlanması, ne de diğer projeler yeterli çözüm sunamayacaktır.
Arsenik kaynağı bulunmalı
Kızılırmak Nehri'nin kullanılabilirliği konusuna da değinmek gerekirse, Sivas'a içme suyu temin etmek amacıyla Kızılırmak'tan su alınması konusunda bazı endişeler bulunuyor. Özellikle İmranlı Barajı konusunu Bizim Sivas olarak gündeme getirmiş, yetkililer, Kızılırmak'taki arsenik sorunu nedeniyle bu seçeneği değerlendirmediklerini belirtmişlerdi. Ancak, İmranlı Barajı'nda arsenik seviyelerinin normal değerlerde olduğu, bazı bölgelerde ise bu seviyenin yüksek olduğu belirtiliyor. Konuyla ilgili uzmanlarla yapılan görüşmelerde, arsenik kirliliğinin yeraltı suyu kaynaklı olabileceği ve bu kirliliğin noktasal ya da bölgesel girişimlerle izole edilerek kullanılabileceği ifade ediliyor.
Etkin bir etken
2024 yılı, kuraklık nedeniyle sulama alanında da zorlukların yaşandığı bir yıl oldu. Özellikle Pusat Özen Barajı'nda geçen yılın aynı dönemine göre ciddi bir su seviyesinin düştüğü görülüyor. Geçen yıl bu dönemde %50’nin üzerinde olan su seviyesi, bu yıl %27’ye düşmüş durumda. İmranlı Barajı ise %60 seviyelerinde olup, mayıs ayında dipsavak ve dolusavakların birlikte çalışması planlanıyor.
Su sorununda çözüm her kesimin görevi
Suyun verimli kullanılması konusunda başta belediye olmak üzere herkesin sorumluluk taşıdığı açık. Kayıp-kaçak oranlarının düşürülmesi, mevcut suyun verimli şekilde yönetilmesi ve yeni su projelerinin hızla hayata geçirilmesi, Sivas’ın su sorununun çözülmesinde büyük önem taşıyor. Bu süreçte en büyük görev ise halkın suyu tasarruflu kullanmasıdır.
