Zirai ilaç satıcısı Adnan Bayraktar, bu belirtilerin çiftçiler tarafından genellikle soğuk ya da su fazlalığına bağlandığını ancak asıl sorunun sıklıkla kök boğazı çürüğü olduğunu vurguladı.

Bayraktar “Sararmalar genellikle eğimin düzleştiği yerlerde görülüyor. Çiftçimiz soğuktan ya da sudan şüpheleniyor ama bu tip belirtiler kök boğazı çürüğüyle doğrudan ilişkili olabilir,” dedi.

Sivaslılar sporda önemli gelişmeler yaşayacak Sivaslılar sporda önemli gelişmeler yaşayacak

Sivas’ta yetiştirilen tahılların soğuğa dayanıklı olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “Bu tahıllar verim alabilmek için zaten soğuğa ihtiyaç duyar. Ancak karın altında çok uzun süre kalır ve havasız kalırsa, ya da su birikintisi oluşursa bu durum bitkiyi zayıflatır. Asıl tehlike, bu zayıflamayı fırsat bilen kök boğazı çürüğüdür,” açıklamasında bulundu.

Bu hastalıkla mücadelede erken teşhisin büyük önem taşıdığını belirten Bayraktar, “Prokloraz gibi etkin maddeler içeren ilaçlar, kök boğazı çürüğüne karşı oldukça etkilidir. Bu ilaçların bazısı 10 gün gibi kısa sürede hızlı etki gösterirken, bazıları ise 48 gün boyunca yavaş ama uzun süreli koruma sağlar,” ifadelerini kullandı.

Adnan Bayraktar’ın önerisi ise net: “Çürüme ve sararma görülen alanlardan bir adet çil getirilsin. Biz burada gerekli tetkikleri yapıp duruma özel ilaç önerelim. Böylece boşuna masraf yapılmamış olur, erken müdahaleyle verim kaybı önlenir.”

Sivaslı çiftçilere önemli bir uyarı niteliğindeki bu açıklamalar, tarla kontrollerinin dikkatli yapılmasının ve kök boğazı çürüğüne karşı zamanında önlem alınmasının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Muhabir: Enes Bulut