Sivas'ın tam merkezinde, 19. yüzyılın tüm heybetiyle ayakta duran tarihi Taşhan'ın serin koridorlarından içeri adım attığınızda, sizi modern dünyanın gürültüsünden uzaklaştıran bir fısıltı karşılar. Bu fısıltı, ne taşların dili ne de rüzgarın sesidir; bu, 63 yaşındaki Fevzi Kartal'ın yarım asırdır elinden düşürmediği makasının ritmik tıkırtısıdır.
Tarihin içinde bir berber koltuğu
50 yıllık meslek hayatının son 16 yılını, Sivas'ın bu tarihi incisinin kalbinde geçiren Fevzi Usta, sadece bir berber değil, adeta yaşayan bir tarih bekçisi. Onun küçük ama ruhu büyük dükkanına girenler, yalnızca saç sakal tıraşı olmak için değil, aynı zamanda o eşsiz atmosferi solumak için geliyor. Asırlık taş duvarlar, ustanın elindeki her makas darbesine tanıklık ederken, müşteriler kendilerini bir anda zamanda yolculuk yapmış gibi hissediyor.
Burası sadece dükkan değil, benim yuvam
"Tam 16 yıldır bu taşların arasındayım," diyerek söze başlıyor Fevzi Kartal. Yüzündeki her bir çizgi, mesleğine olan sevdasının ve yılların getirdiği bilgeliğin bir kanıtı gibi. "Müşterilerim buraya geldiğinde sadece tıraş olmuyor, aynı zamanda bu duvarların anlattığı hikayeleri dinliyor. Hanın serinliği, tarihin kokusuyla birleşince ortaya başka bir keyif çıkıyor."
Fevzi Usta'nın dükkanı, Sivas'ın ve tarihi Taşhan'ın simgelerinden biri haline gelmiş durumda. O, zanaatını icra ederken aslında bir kültürü de yaşatıyor. Geleneksel berberliğin tüm inceliklerini, modern hayatın hızına inat, sabırla ve özenle sergiliyor. Onun koltuğuna oturanlar, bir yandan usta bir elden çıkan hizmetin keyfini sürerken, diğer yandan Sivas'ın kalbinde, tarihin tam ortasında olmanın ayrıcalığını yaşıyor.
Taşhan'dan içeri süzülen ışık, Fevzi Usta'nın maharetli ellerinde bir sanata dönüşürken, bu küçük dükkan, sadece taş duvarlarıyla değil, içinde barındırdığı bu sıcak ve samimi insan hikâyesiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Fevzi Kartal, tarihi Taşhan'ın ruhuna her gün yeniden hayat vermeye devam ediyor.
