Sonbaharın gelişiyle birlikte hava koşulları değişirken, cilt sağlığı da bu dönüşümden fazlasıyla etkileniyor. Özellikle Sivas gibi yüksek rakımlı, kuru ve sert iklimli şehirlerde yaşayanlar için cilt kuruluğu, kaşıntı ve çatlamalar sonbahar aylarında sıkça karşılaşılan şikâyetlerin başında geliyor.
Uzman Eğitmen Fatoş Şimşek Göze, bu dönemde bedenimizi tepeden tırnağa sonbahara adapte etmek için uygulanabilecek basit ama etkili yöntemleri sıraladı. İşte adım adım dikkat edilmesi gerekenler:
1. Ortamı nemlendirme
Kuru hava = kuru cilt. Göze’ye göre evin havasını nemli tutmak cildin sağlığı açısından büyük önem taşıyor.
Nem cihazları (humidifier) kullanmak, özellikle kışa yaklaşırken cilt kuruluğunu ciddi ölçüde azaltıyor.
Doğal yöntemlerle de bu sağlanabilir: Peteklerin üzerine su dolu kaplar koymak ya da odaya ıslak havlu asmak etkili bir çözüm.
2. Nazik temizlik alışkanlıkları
Cilt temizliğinde yapılan hatalar kuruluğu artırabiliyor.
Köpüren ve cildi gerginleştiren ürünler yerine, krem veya jel formunda, nemlendirici içerikli ürünler tercih edilmeli.
Aşırı sıcak sudan kaçınmak da kuruluğu önlemede önemli bir adım. Ilık su, cildin koruyucu tabakasına zarar vermez.
3. Yoğun nemlendirme şart
Soğuyan havayla birlikte cildin nem ihtiyacı da artar.
Hyaluronik asit, gliserin, seramid, shea yağı içeren yoğun nemlendiriciler tercih edilmeli.
Özellikle gece bakım rutini güçlendirilmeli; gece maskeleri veya yoğun kremler kullanılmalı.
Duş sonrası ilk 5 dakika içinde nemlendirici sürülmesi gerektiğini vurgulayan Göze, bu sürenin cilt tarafından nemin daha iyi hapsedilmesini sağladığını belirtiyor.
Dudak ve eller, soğuktan en çok etkilenen bölgeler olduğundan, çantada her zaman el kremi ve dudak nemlendiricisi bulundurmak önemli.
4. Dış etkenlerden korunma
Sivas gibi rüzgârlı bölgelerde atkı ile yüzü korumak, soğuk havanın ciltte yaratacağı hasarı önleyebilir.
Yüksek rakım nedeniyle UV ışınları sonbaharda bile etkilidir. Bu nedenle en az SPF 30 güneş kremi kullanılmalı.
5. İçten dışa nem: Beslenme
Su tüketimi, soğuk havalarda azalsa da ihmal edilmemeli.
Haftada 2 kez balık tüketimi veya ceviz, chia, keten tohumu gibi omega-3 kaynakları, cildin içeriden nemlenmesini sağlar.
Bitki çaylarında papatya, rooibos ve yeşil çay gibi antioksidan içerenleri tercih etmek, cilt sağlığına olumlu katkı yapar.
6. Yağlar ve onarıcı bakım
Badem yağı, jojoba yağı, saf argan yağı gibi doğal yağlar, gece bakımının son adımı olarak kullanılabilir.
Özellikle ayaz sonrası Bepanthol, Cicaplast, Aquaphor gibi onarıcı balsamlar hızlı toparlanma sağlar.
Katmanlı bakım rutini (önce serum, sonra yoğun krem, en üste ince yağ tabakası) ile cilt korunur ve desteklenir.
7. Hassaslaşan cilde nazik dokunuşlar
Soğuk havalarda peeling yapmaktan kaçınılmalı. Cilt bariyeri zaten yıpranmış olduğundan bu işlem tahrişi artırabilir.
Pamuklu kıyafetler giymek, ciltte tahrişi önlemek açısından tercih edilmelidir.
“Cilt bakımı sadece bugünü değil, geleceği de korumaktır.”
Fatoş Şimşek Göze açıklamasına şöyle son verdi: Sonbaharda cilt bakımının bir lüks değil, bir ihtiyaç. Düzenli, bilinçli ve doğal içeriklerle desteklenen bir bakım rutini, sadece mevsim geçişlerinde değil, yaşam boyu sağlıklı bir cildin temelini oluşturuyor. Sevgiyle kalın, cildinize iyi bakın…”