Sivas'ta geçtiğimiz günlerde yaşanan ve iki masum kardeşin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan korkunç olay, tüm Türkiye'yi derin bir yasa boğdu.
Bu hadise, bir kez daha o acı soruyu gündeme getirdi: Dört duvar arasında huzur aradığımız, "yuvamız" dediğimiz apartmanlarımız aslında ne kadar güvenli? Kapısını kilitleyip içeri girdiğimizde gerçekten tehlikelerden uzaklaşıyor muyuz? Uzmanlar ve yaşanan olaylar gösteriyor ki, apartman güvenliği konusu artık ertelenemeyecek bir ciddiyetle ele alınmalı.
Apartmanlar Neden Güvensizleşiyor?
Günümüzde birçok apartman, ne yazık ki güvenlik açısından yetersiz kalıyor. Kontrolsüz giriş çıkışlar, yetersiz aydınlatma, çalışmayan veya hiç olmayan kamera sistemleri ve en önemlisi komşuluk ilişkilerinin zayıflaması, apartmanları potansiyel tehlikelere açık hale getiriyor. Özellikle büyük şehirlerde ve nüfus yoğunluğunun arttığı bölgelerde, kimin girip çıktığının bilinmemesi, kötü niyetli kişilere davetiye çıkarabiliyor. Sivas'ta yaşanan son olay, bu acı gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi.
Peki, Bu Acı Olayların Bir Daha Yaşanmaması İçin Neler Yapılmalı?
Apartman güvenliği, sadece bina yönetiminin değil, her bir sakinin sorumluluğundadır. İşte hem toplu hem de bireysel olarak alınabilecek bazı kritik önlemler:
1. Bina Yönetimlerine Düşen Görevler:
- Kontrollü Giriş Çıkış Sistemleri: Apartman girişlerine şifreli, kartlı veya parmak izi okuyuculu sistemler kurulmalı. Mümkünse görüntülü diafon sistemleri tercih edilmeli, tanınmayan kişilere kapı kesinlikle açılmamalı.
- Güvenlik Kameraları: Apartman girişi, kat araları, otopark ve bahçe gibi ortak alanlar, 7/24 kayıt yapabilen ve gece görüş özelliği olan kameralarla izlenmeli. Bu kameraların caydırıcılığı yüksektir.
- Yeterli Aydınlatma: Bina girişi, merdivenler, koridorlar ve otopark gibi alanlar sensörlü ve güçlü lambalarla aydınlatılmalı. Karanlık noktalar, suçlular için saklanma alanı oluşturur.
- Fiziki Güvenlik: Apartman giriş kapıları sağlam ve dışarıdan zorlamaya karşı dayanıklı olmalı. Yangın merdiveni kapıları içeriden kilitli, dışarıdan ise sadece acil durumlarda açılabilir olmalı ve amacı dışında kullanılmamalı.
- Profesyonel Destek: Gerekirse özel güvenlik görevlisi istihdam etmek veya güvenlik firmalarından danışmanlık almak da bir seçenek olabilir.
Apartman Sakinlerinin Alabileceği Bireysel ve Toplu Önlemler:
- Komşuluk İlişkilerini Güçlendirin: Komşularınızı tanıyın, şüpheli durumları birbirinize bildirin. Güçlü komşuluk bağları, doğal bir güvenlik ağı oluşturur. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" anlayışı, herkes için tehlikedir.
- Şüpheli Durumları İhbar Edin: Apartman içinde veya çevresinde tanımadığınız, şüpheli hareketlerde bulunan kişileri gördüğünüzde derhal yönetime ve gerekirse polise bildirin.
- Kapı ve Pencerelerinizi Güvende Tutun: Evden çıkarken veya gece yatarken kapı ve pencerelerinizi kilitlemeyi unutmayın. Özellikle giriş kat ve son katlarda yaşayanlar ekstra önlemler almalı (demir parmaklık, alarm sistemleri vb.).
- Tanımadığınız Kişilere Kapıyı Açmayın: Zili çalan kişiyi tanımıyorsanız, kim olduğunu ve ne istediğini diafondan sorun. Emin olmadıkça kapıyı açmayın. Kargo veya servis elemanı olduğunu söyleyen kişilerden kimlik veya görevli kartı göstermelerini isteyin.
- Çocuklarınızı Bilinçlendirin: Çocuklarınıza tanımadıkları kişilerle konuşmamalarını, onlardan bir şey almamalarını ve tanımadıkları kişilere kapıyı açmamalarını öğretin.
- Apartman Kurallarına Uyun: Yönetimin belirlediği güvenlik kurallarına titizlikle uyun ve diğer sakinleri de bu konuda teşvik edin.
- Acil Durum Planı: Olası bir tehlike anında ne yapılacağına dair komşularınızla aranızda basit bir iletişim ve yardım planı oluşturabilirsiniz.
Güvenlik Bir Lüks Değil, Temel Bir İhtiyaçtır!
Sivas'ta yaşanan yürek parçalayıcı olay, apartman güvenliğinin ne denli hayati olduğunu bir kez daha hatırlattı. Unutmayalım ki, alacağımız basit ama etkili önlemlerle hem kendi can güvenliğimizi hem de sevdiklerimizin can güvenliğini koruyabiliriz. Güvenli bir yaşam alanı oluşturmak, hepimizin ortak sorumluluğudur ve bu sorumluluktan kaçınmak, telafisi mümkün olmayan acılara yol açabilir.
Yetkililerin ve bina yönetimlerinin üzerine düşenleri yapmasının yanı sıra, bireyler olarak bizlerin de daha dikkatli ve bilinçli olması, daha güvenli yarınların temelini atacaktır.