Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca her yıl 11- 17 Haziran tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle “Toprak Haftası ve Bayramı” olarak kutlanmaktaymış. Resmî haftaların bence en önemlisi ama en bilinmeyenidir ve geçti. Geçmiş bayramınız mübarek olsun.
Geçerse geçsin. Vatan toprak üstündedir, haftalık, günlük bir mevzu değildir.
İlim adamları: Bir gram ziraata elverişli toprakta, yaklaşık 1 milyar bakteri, 100 milyon aktinomiset, 1 milyon mantar, 100.000 alg ve 100.000 protozoa bulunduğunu söylüyorlar. Sayılanların her biri canlı ve tekmil tabiat bunlarla soluk alıp veriyor. “Mikro kozmos” künyeli bir de filmini yapmıştılar; ağzım açık seyretmiştim.
Bir gram toprağı nahak yere imara açanların, zehirleyenlerin kaç cinayet işlediğini hesap edin. Öldürdükleri her bir canlı için kiralık katil olarak tutulsalar, canlı başına kırk para alsalar çok büyük zengin olurlar. Zengin olmaya oluyorlar ama çok ucuza gittiklerinin de farkında değiller.
Abarttım değil mi? Adalet de bu kadar değil yani. Kim soracak bir gram toprakta milyarlarca mikroskobik varlığın ölümünü.
Hukuk dersen, zaten böyle lüzumsuz işlerle ilgilenmez.
Ayrıca hukukîdir bu işler. Hani asker, polis silah taşıyor ve icabında kullanıyor ya! Aynen öyle… Bazı kurumlara da topraktan arsa imal etme işi düşmüştür. Sonuçta, toprağın üstüne insanlar ev yapacak ve oturacak. Sebep olanlar, belki de “İki cihanda yüzün ak olsun!” biçiminde yüksek rakımlı dua dahi alırlar.
Bu işlerle ilgilenenler, bu yolla mülk edinenler, sofrasına lokma koyanlar yine de bir düşünsünler. Tabiat inceliklerle dolu ve orada lüzumsuz bir şey yok; en küçüğünün bile bir ince görevi vardır.
Düşünsene; binlerce ton tarıma elverişli toprağı batal etmiş, üstüne de köşkler kondurmuşsun. Canına kıydığın trilyonlarca varlık da senden davacı olmuş. Hesabını yapamam da, yazarken benim billahi ödüm koptu.
Toprak candır, canlıdır; kıymamak lazım