Türkiye’de çocukların sosyal ve akademik hayatını derinden sarsan "akran zorbalığı"na karşı devletin zirvesi harekete geçti. Yapılan son araştırmalar, çocukların yüzde 13,8’inin ayda en az bir kez zorbalığa maruz kaldığını ortaya koyarken, bu oran kız çocuklarında yüzde 14,2’ye kadar çıkıyor. Artan risklere karşı Aile ve Sosyal Hizmetler, Millî Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları, 2025 yılı için çok boyutlu bir mücadele planını devreye soktu.
Dijital Çağın Yeni Kabusu: Siber Zorbalık
Eskiden sadece okul koridorlarında görülen fiziksel ve sözlü sataşmalar, teknolojinin gelişmesiyle yerini "siber zorbalığa" bıraktı. Çocukların tablet ve telefon ekranlarından maruz kaldığı bu yeni şiddet türüne karşı Millî Eğitim Bakanlığı özel önlemler aldı. İlkokul düzeyindeki çocuklara "İkizlerin Hikâyesi" ve "Kahramanın Maceraları" gibi kitaplar dağıtılarak dijital riskler anlatılıyor. Ayrıca 2024-2025 eğitim yılında tam 6,3 milyon öğrenciye ve 60 bin öğretmene zorbalıkla mücadele eğitimi verildi.
Ailelere "İlk Öğretmenim" Kalkanı
Mücadelenin en önemli ayağını ise aileler oluşturuyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, "İlk Öğretmenim Ailem" mobil uygulamasıyla 1 milyondan fazla ebeveyne ulaşarak zorbalığın belirtileri ve çözüm yolları konusunda rehberlik ediyor. 81 ilde kurulan Çocuk Hakları Komiteleri aracılığıyla binlerce çocuğa akran eğitimi verilirken, UNICEF iş birliğiyle geliştirilen programlar sayesinde ebeveynlerin krizle baş etme becerileri güçlendiriliyor.
Sağlık Bakanlığı'ndan Psikolojik Destek
Sürecin rehabilitasyon kısmında ise Sağlık Bakanlığı devreye giriyor. 2025'in ilk 9 ayında sadece akran zorbalığı şikayetiyle başvuran 5 bin 323 kişiye destek verilirken, toplamda 14 binin üzerinde danışmanlık hizmeti sağlandı. Sağlıklı Hayat Merkezleri ve hastanelerde görevli psikologlar, EASE programı kapsamında çocukların duygusal dayanıklılığını artırmak için yoğun mesai harcıyor.
Süreklilik Gerektiren Bir Savaş
Uzmanlar, basında artan haberlerin ve CİMER başvurularının konunun görünürlüğünü artırdığını belirtiyor. Ancak olayların yüzde 70’inin okul dışında gerçekleşmesi, mücadelenin sadece okul duvarları arasında kalamayacağını gösteriyor. Yetkililer, zorbalıkla mücadelenin tek seferlik bir çaba değil; aile, okul ve kamu iş birliğiyle yürütülmesi gereken uzun soluklu bir süreç olduğunun altını çiziyor.
