Kıyamet alametlerinden biri de, insanların eşyalarla konuşması (Nesnelerarası iletişim), köylülerin bostanları, bağı-bahçeleri söküp, ağılları dağıtıp yerine gökdelenler yapıp orada yaşamaya başlamaları, ölenin niye öldüğü, öldürenin niye öldürdüğünü bilmediği bir zamandan söz edilir. İşte sanki bugün o günlere geldik. Artık tezek ve ter kokularının yerini parfüm kokuları aldı ama bir şeyleri satın alırken, bedel olarak ne ödediklerinin, neleri kaybettiklerinin farkında değiller.
Diyarbakırlı Ramazan, İzmirli Oğuz ya da Samsun’daki saldırganın umursamaz tavrı normal değil. Bu insanları idam etmek kolay. Ama idam sorunu çözmek için yeterli değil.
Bakın, sadece semptomları gidererek hastalığı tedavi etmiş olamazsınız. Terörle mücadelede de, yukarıda örneklerini verdiğim cinayetlerde de benzer yanlışları yapıyoruz.
Makalenin devamını Habervakti.com adresinden okuyabilirsiniz.