Sarıkamış harekatına katılan kurmay subay Şerif Bey anılarında şöyle yazmıştı: "Yol kenarında karların içinde çömelmiş bir asker, bir yığın karı kollarıyla kucaklamış titreyerek feryat ederek dişleriyle kemiriyordu. Kaldırıp yola sevk etmek istedim. Beni hiç görmedi, zavallı çıldırmıştı. Bu suretle şu lanetli buzullar içinde biz belki on binden fazla insanı bir günde karların altına bıraktık ve geçtik."
Enver Paşa acımasız emrini vermişti: “Saldırı sırasında her üst, bir adim geri atanı derhal tabancası ile öldürecektir.” Askerler, bu durum karşısında dillerinde kelime-i şahadet ile bilerek ölüme yürüyorlardı.. Yürüdükçe terliyorlardı. Terler sıratlarında donuyor, ölüme bir adım daha yaklaşıyorlardı. Artık bu uzun yürüyüş sonucu askerler dökülmeye başlamışlardı.
Makalenin devamını istanbulgazetesi.com.tr'den okuyabilirsiniz.