Sakin bir Ramazan ayı…
İçimiz buruk…
Virüsün gölgesinde, sosyal mesafeli bir ay…
Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle birçok ülke gibi Türkiye’de de bu yıl sosyal mesafeli bir ramazan geçecek.
Her yıl geldiğinde "Nerde o eski ramazanlar?" diyerek iç çekerdik. Ne yazık ki son iki yıldır bırakın eskisini yeni ramazanları bile arar olduk!
Malum;
Bu Ramazan ayı da geçen senekinden farklı olmayacak.
Restoran, lokanta, kafeler kapalı olacak. Bu gibi işletmelerden sadece paket servisi sipariş edebileceğiz.
Ülke genelinde sahur ve toplu iftarlar yasak olacak. Teravih namazlarına camilere gidemeyeceğiz. İftar davetlerine katılamayacağız.
Haliyle gönüller mahzun.
Ben bu kararların yeniden gözden geçirilmesi temenni ederek lokanta, kafe ve restoranların açık kalmasını gerektiğini savunuyorum.
Daha önce defalarca lokanta, kafe ve restoranların kapanmasına rağmen salgını ne yazık ki bitiremedik. Bu durum Ramazan ayında da tekrarlanacak.
Bu tür işletmeleri açıp kapatarak salgınla nereye kadar mücadele edeceğimizi bilmiyoruz. Esnafın artık tadı, tuzu kalmadı. Esnaf, gerçekten çok yoruldu ve bunaldı. Maddi ve manevi olarak büyük çöküşün içerisindeler.
Her vaka artışında öncelikli olarak kapatılan lokanta, kafe ve restoranlar için daha geçerli ve daha doğru formüller bulunması gerekiyor. Aksi takdirde çok yakın bir zamanda hiç biri ayakta kalamayacak. Acı ama gerçek tablo ne yazık ki bu.
Bu sıkıntılarda geçecek elbet. Maskesiz, mesafesiz ve ailecek birlikte iftarlar yapabileceğimiz ramazanlara ulaşacağız yine..
Yazıma son vermeden tüm İslam aleminin bu mübarek ayı huzurlu, mutlu, sıcak ve sakin bir şekilde geçirmesini temenni ediyorum. Ramazan ayınız mübarek olsun.