Bir çok pozisyonda verdikleri kararlarda kimi hakemin ak dediğine kimi hakem kara dedi.
Her karşılaşmadan sonra "Hakemlerde insan hata yaparlar diyoruz" ve ardından gelen cümlelerimizde hemen eleştirmeye başlıyoruz. Bazen yöneticiler, bazen teknik direktörler ve futbolun asıl aktörleri olan futbolcular. Kaybettikleri her karşılaşmadan sonra mutlaka hakem yönetimi hakkında serzenişte bulunuyorlar. Örnek verecek olursak; kameraları gördükleri zaman başlıyorlar "Falanca maçta aynı pozisyonda hakem penaltı verdi, falanca maçta vermedi. Bizim pozisyon penaltıydı, onların pozisyonu değildi. Top ele vücuttan geldi, yok el topa gitti." gibi.. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Bu serzenişlerini dile getirirken genelde daha önce oynanan karşılaşmaları örnek göstererek haklı olduklarını anlatma çabasına düşüyorlar.
İşte bu serzenişlerin asıl nedeni hakemlerin yönettikleri karşılaşmalarda kararlarında belli bir standardı yakalayamıyor olmaları. Bu ülkemize özgü bir durum değil, tüm dünyada da böyle...Hakemler karşılaşmalarını yönettikleri takımların taraftarlar kitlelerinin ve maliyetlerinin büyüklüğünden mutlaka etkilenirler. Bu faktörler nedeniyle sonuçta "insan" olan hakemlerde yaradılışların dan ve duygusal yapılarından dolayı mutlaka etkilenirler. Kimi hakem bu durumdan az kimi hakem çok etkilenir. Bazı pozisyonlarda "Gri" olarak değerlendirilir. Yani hakem takdiri verse de olur, vermese de..
İşte bu "Gri" pozisyonların çoğu hakem talimatlarında bazı kuralların tam net olarak belirtilmediğinden ve hakemlerin takdirine bırakılmasından kaynaklanmaktadır. Hakem takdirine bırakılan pozisyonlarda maçın kimin sahasında oynadığı, takımların taraftar kitlelerinin çokluğu ve maliyetleri verilecek olan kararı etkilemektedir. Bu tür pozisyonlarda hakemler, "insani" duygularından ve hislerinden dolayı verdikleri kararlarda farklılık gösterebilirler. Pozisyonlara ve müsabakaya bakış açıları verecekleri kararları mutlaka ve mutlaka etkiler. Her hakem kendi kişilik yapısı, tecrübesi ve olaylara bakış açısı ile farklı seviyede etkilenir. Bu nedenden dolayı verdikleri kararlar taraftarlar tarafından tepki ile veya sevinçle karşılanır.
Çünkü; taraftarlarda insani duygular taşımaktadırlar. Hakemin verdiği kararın doğru veya yanlış olduğuna değil, takımlarının lehine veya aleyhine olup olmadığına bakarlar. Fanatizm de taraftarların normal algılamasını engeller. Hakem yanlış karar da verse takımlarının menfaatine ise hiç sorgulamazlar. Bu durumda hakem haklıdır ve hakem yanlış karar da verse, taraftarlar tarafından doğru karar verdiği düşünülür. Hakem doğru yapmıştır. Yani kısacası hakem de insandır. Bundan sonra oynanacak olan karşılaşmalarda da hakemler hata yapacaklardır. Futbol oyun kuralları kitaplara nasıl yazılırsa yazılsın, hakem yorumuna bırakılacak pozisyonlar olacaktır. Bu pozisyonlar da hakemler tarafından kimimize göre doğru yorumlanmış, kimimize göre yanlış yorumlanmış olacaktır. futbol oynandığı sürece bu döngü devam edecektir. Bunun önüne yazılı kitaplar dahi geçemeyecektir. Önemli olan hakemlerin bilerek veya kasıtlı hata yapmamalarıdır. Yani sahada terinin son damlasına kadar mücadele eden futbolcuların haklarını doğru ve adil teslim etmelidirler. Bundan sonra oynanacak olan karşılaşmalarda hakemlerin verdikleri veya vermedikleri kararlarla maçın önüne geçmemeleri tek dileğim.
Unutmayalım hakemlerde insan ve futbolun bir parçası.
Onlarsız futbol olmaz...