Yeni yıl yaklaşırken beklentiler, hayaller ve hedefler de konuşulmaya başladı. Önemli bir sınavı başarmaktan ideal kiloya ulaşmaya, kitap okumaktan, bekleyen tezin bitirilmesine kadar birçok hedef belirlendi. Konu hakkında Bizim Sivs'a açıklamada bulunan Psikolog Büşra Kızıltaş, "Yeni başlangıçlar çoğumuzu heyecanlandırsa da bu hedeflere ulaşma yolunda bizi yavaşlatan, engelleyen bazı davranış kalıplarımızı gözden geçirmekte fayda var. Çünkü hedeflerimizi gerçekleştiremediğimizde kendimize yönelen olumsuz bakış açısıyla başetmekte zorlanabiliyoruz. (Bu anlarda şunları duyabiliriz; 'Yine o işin başına geçmedin", 'yine diyetini bozdun", 'yeterli değilsin", 'bu işi de beceremedin", 'başarısız oldun" vb.)" dedi.

Ertelemeleri erteleyin

Ertelemecilik de harekete geçmemizi engelleyen alışkanlıklar içerisinde yer aldığını belirten Psikolog Büşra Kızıltaş, "Erteleme hepimizin zaman zaman yaptığı bir davranış olsa da sıklığı ve süresi yaşamımızı etkilemektedir. Erteleme çocuklukta bir ödevi sonraya bırakmak, görevleri geciktirmek gibi görülürken yetişkin yaşamında sınava çalışmaya bir türlü başlayamamak, diyete başlamak için pazartesiyi beklemek, önemli bir görev varken başka işlerle meşgul olmak gibi görülebilir. Özellikle stres, suçluluk duygularıyla birlikte görülür ve kişinin performansını olumsuz olarak etkiler. 

Erteleme ayrıca mükemmelliyetçilikle de beraber görülür. Birey yapacağı işin ancak mükemmel olduğunda iyi/başarılı olacağına inandığı için başlamakta güçlük çeker. Bütün şartlar mükemmel şekilde oluştuğunda sınava çalışmalı, diyete başlamalı veya harekete geçmelidir. Fakat bu mükemmel koşullar hayatın gerçekliğine aykırıdır. Muhtemelen kişi hiçbir zaman o koşulların oluştuğuna inanmayacaktır. Ya da kısa süreliğine planlarına uyacak ve yaşanan küçük bir aksaklık, o gün planlanan kadar soru çözememek, diyette fazla kalori alımı gibi değişiklikler motivasyonunu kaybetmesine yol açacaktır. Çünkü bu anlarda içimizdeki eleştirel ses bizi başarısız hissettirmek için beklemektedir. Erteleme davranışı da bu eleştirel sesin başarısız olduğumuza dair etiketlemelerinden kaçmayı içerir. Muhtemelen görevlerden kaçınarak daha fazla başarısızlık deneyimi yaşıyoruz ve olası başarıları kaçırıyoruz. 

Niçin erteleriz?

Erteleme davranışının kökenlerine baktığımızda özellikle çocukluk yıllarında başarısızlık karşısında ebeveynlerimiz tarafından sert şekilde eleştirilmek, yoğun başarısızlık duyguları ve mükemmelliyetçi ebeveyn davranışları bu davranışın oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Ayrıca insan doğasına ve zihnin çalışma sistemine baktığımızda daha az enerji ile daha fazla iş yapmaya programlandığını görmekteyiz. Enerji harcama konusunda zihnimizin tasarruflu olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum tembelliği akla getirse de tembellik ve ertelemecilik arasındaki en büyük fark ertelemede kişi varolan görevi yapmak istediği halde erteler ve daha zor koşullarla o görevi tamamlar. Kendisine yüksek standartlar belirleyen kişilerde erteleme eğilimine daha sık rastlamaktayız. Çünkü bireyler bu şekilde benlik değerini korumaya çalışırlar" ifadelerini kullnadı.

Nasıl önüne geçeriz?

"Ertelemenin üstesinden gelmek için öncelikle erteleme davranışının kökenini anlamalıyız" diyerek açıklamasına devam eden Kızıltaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eğer kendimizi depresif hissediyorsak ve birçok şeye ilgimizi kaybettiysek erteleme eğilimimiz yüksektir. Eğer erteleme kaygı kaynaklıysa görevin zor olduğunu ve istediğimiz gibi olacağına inanmıyorsak işleri geciktirebiliriz. Diğer bir yandan zaman yönetimi konusunda zorlanıyorsak bu da erteleme gibi gözükecektir. Eğer erteleme davranışınızın kaynağını fark edebildiyseniz ikinci aşamaya geçebiliriz. Kendinizi son zamanlarda daha mutsuz ve ilginizi kaybetmiş hissediyorsanız depresyon üzerine çalışmak fayda sağlayabilir. Mükemmelliyetçilik sizi engelliyorsa işleri küçük parçalara bölerek harekete geçebilir ve yetersizlik inancınızın sizi etkilediğini fark edebilirsiniz. Harekete geçmek için size destek olabilecek birinden yardım alabilirsiniz. 

Erteleme hedeflerimize ulaşmamızı geciktiren bir davranıştır. Belki yeni yıla girmeden önce bu davranış döngüsü ile çalışmayı hedef olarak belirleyebilirsiniz. Eğer mükemmelliyetçiliğiniz yıl başında harekete geçmeniz gerektiğini söylüyosa başedebilmek için bugün küçük bir adım da olsa hedefiniz için harekete geçebilir ve  attığınız her adım için kendinizi takdir edebilirsiniz. Sağlıklı ve huzurlu bir sene geçirmemiz dileğiyle."

Muhabir: Gülşah Akkaş Yaman