Konu bir tür Wilhelm Tell hikâyesidir.
Hangi konu? Meselâ pentagonun yan yana dizilmiş füzeler biçimindeki kilisesi. Yahut reklam panolarındaki şahsiyetlerin kusursuz güzelliğinin insan dışılığı? Bu hikâye eskidir ama bugün de ?modern iktidar anlayışı?nın kadim meseli ve misalidir. ?Kutsallaştırma?lar bir tür operasyon olup, her çeşit malzemenin kullanılarak insanlar üzerinde korku ve hayranlık yaratıcı ağırlığını hissettirmek içindir. İnsanlara ?Bunu yapan kudret, çok şey yapabilir!? korkusu verdiği gibi; ?Ben de kendimi sisteme adarsam böyle olabilirim!? hayranlığı uyandırmaktadır. ?Günün birinde herkes firavun olabilme şansı??na sahipse, ?şapkayı selamlamak? mahzurlu olmak bir yana, görevdir.
Evet, konu Wilhelm Tell hikâyesinin modern tekniği ve teknolojisidir; Estetik, mimari filan değildir. Ezik, sinik şahsiyetler kudretlerini yönettiklerinin üzerinde hissettirmek için kapılara şapkalarını asıyorlar. Böylece herkes "valinin şapkası"nı selamlayarak geçmiş oluyor. Kendi hükümranlık alanlarını işaretleyen güncellenmiş vahşetin "modern iktidar" anlayışı çerçevesinde estetize edilmesinin, şempanzenin kravat takmasından farkı yoktur. Kudretlerini artırırlarsa, insanları sokakta uygun adım yürütür; her odayı denetler, her baktığımız cihete kendilerini simgeleyen bir put yerleştirirler.
İslam Estetiği, bu yüzden "sadeliğin kalbindeki ihtişam"a yönelmiş; "Kazıklar Sahibi" firavunların her devirde hâkimiyetine estetik idrakle karşı çıkmıştır. Bu tür eylemlerin bir nevi din olarak takdimi yahut din ile maskelenişinin bizim yaşam alanlarımızda boy göstermesi; ahlakî dayanaksızlığın, "algı yönetimi" ile meşrulaştırılmasıdır. Yasalar ise zaten algılarla harekete uygun çerçeve çizerler.
Şöyle bir şeydir meselâ: Audi´nin dört halkası, dört meleği işaret eder. Bunu her gün söyleyin; bir zaman sonra Audi "kutsal araba" olur. İnsan ?homo pictor?dur; sembol üretir. Modern öncesi semboller masumdur, çünkü ?gerçeklik?le yüz yüzedir ve yutturmacasızdır. Modern barbarların sembolleri ise ?gerçekliği örten? en katı putperestliktir.
Algı yönetimi, çok yönlü ve biteviye üretilen bir ?ikiyüzlülük?tür. İkiyüzlülüğün deodorantla bastırılmaya çalışılan pis kokusu, ?görsellik? alanında kendini ?fotoşop? olarak göstermektedir. Hayır, fotoğrafa rötüş yapmaktan bahsetmiyorum! Çünkü benim dediğim bir eylem biçimi, yani ?fotoşop eylem?dir ve bir modern iktidar davranış biçimidir.
Demir meleklere boyun eğmemek ve şapkayı selamlamamak için her gün, her lahza idman yapmak yorucu olabilir ama insanın akıl nimetini israf etmemesi için tek çaredir. ?Bence öyledir!? diyeyim ve kimsenin rahatsız olmasına gerek yoktur. ?Bence:? dediğimde, elbette dünyanın dönmek için bana ihtiyacı olmadığının altını çizmiş oluyorum. Sözlerimin ne tevazu, ne de kibirle alakası vardır.
AUDİNİN DÖRT MELEĞİ
Berat Demirci
Yorumlar