Ramazan-ı Şerif'in manevî havası her tarafı kuşattı. Biraz buruk da olsa hoş geldi. Bereketli olsun, huzurla dolsun memleketimizin her bir köşesi. İslam coğrafyalarında yeni bir sayfa açılsın, yüzler gülsün. Bütün insanlığın hidayetine vesile olsun bu günler. Ruhumuzu ve bedenimizi rahmetiyle kuşatsın. Dertler bitsin, sıkıntılar bir bir ortadan kaybolsun. Gözler daha bir umutla baksın geleceğe, muhabbetler çoğalsın. Selam yayılsın. 
       İyilikler artsın, kötülükler tükensin.
       Ramazan-ı Şerif paylaşmaktır bir yerde. Yardım etmektir muhtaç olanlara. Komşusu açken tok yatmamaktır. Bugünlerde ne kadar da çok ihtiyacımız var bu hakikatlere. Özellikle bu günlerde bizi bir arada tutan değerlerimize sıkı sıkıya sarılmalıyız. Onlardan asla vazgeçmemeliyiz. Belki de bu mübarek topraklarda bizi biz eden bu kadim değerlerimizdir. Bu sıkıntılı süreçten Ramazan-ı Şeref’in de bereketiyle daha güçlü çıkacağız inşallah.
***
       Hayat inişli çıkışlı bir yolculuk… Maalesef ki nereye varacağı, nerede nihayete ereceği hiç belli olmuyor. Neler olacağı, kiminle karşılaşılacağı muamma. Dipsiz bir kuyu karşımıza çıkan, zifiri bir karanlık bazen... İşte Kovid-19...
       Daha düne kadar hiç hesapta olmayan bir virüsün yaptıkları ortada! Büyük ve yenilmez olduğunu iddia eden bütün devletlerin sağlık sistemleri çökmüş durumda. Biz ise güçlüyüz, ayaktayız ülke olarak. Elhamdülillah! Bütün dünya ibretle bizi seyrediyor. Uçak dolusu, tonlarca yardım gönderiyoruz bütün cihana. İtalya, İspanya, İngiltere, Çin, İran, Amerika... Daha pek çok ülke… Devlet olarak bilirler yahut bilmezler bu başka konu, lakin halkların gönlünde taht kuran bir Türkiye var artık. 
       Son yıllarda yapılan sağlık yatırımları meyvelerini bir bir veriyor aslında. Özelde şehir hastanelerimiz, genelde bütün sağlık kurumlarımız şifa dağıtıyor. Sağlık çalışanlarımız destan yazıyorlar. Şükür ki kimseye muhtaç değiliz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımız ve İçişleri Bakanımız kriz yönetimi dersi veriyorlar dünyaya. Valilerimiz, Kaymakamlarımız muazzam işler yapıyorlar. Allah yürü, dedikten sonra bizi kim durdurabilecek. 
      Devletimiz var olsun. 
      İçimizdeki nasipsizlere ne demeli ama. Kuduruyorlar. Kudurdukça da saldıracak yer arıyorlar. Hainlikte sınır tanımıyorlar. Kalpler kararmış, kulaklar sağır, gözler kör. Var olan mühletlerini kullansınlar bakalım, şeytan misali. Sonuç şimdiden belli, gidecekleri yer dünden hazır. Bütün dünya İslam'a koşarken bunların kaybedeceklerini bile bile hakka ve hakikate savaş açmasına insan üzülüyor tabiî. Allah hidayet versin.
***
       Sözü nihayete erdirirken Ramazan-ı Şerif'in ülkemiz, milletimiz, İslam âlemi ve bütün insanlık için hayırlar getirmesini temenni ediyor, bu sıkıntılı günlerin geçmesi için ellerimizi semaya kaldırıyoruz. Kimimiz var ki O’ndan başka…
        Ne diyelim: "Bu da geçer ya Hû!"