Batılı ülkelerde seçimlere katılım az, bizde rekor düzeyde?
Öyle ise biz daha demokrasiye önem veriyoruz sonucu çıkmaz.
Batı´da kim gelirse gelsin bölünme, parçalanma, ihanet korkusu yoktur.
Türkiye ise başkadır. Burada her belâ var. Düşman var, dost görünümlü düşman var, iç düşman var, dış düşman var.
Meclisinde terörist olan kaç ülke var bana söyler misiniz?
Medyasında teröristi kahramanlaştıran ve buna rağmen ?basın özgürlüğü? tehlikede olan(!) kaç ülke tanıyorsunuz?
Sınır komşularının tamamının, bütün terör örgütlerine kucak açtığı, iş birliği yaptığı bir Avrupa ülkesi söyleyin bana?
Hayır, ben sandığa demokratlığımdan gitmeyeceğim.
Demokrasiye olan aşkımdan hiç değil!
Demokratik hak talebi kılıflı bütün oluşumların nasıl cani ruhlu, tahammülsüz, terbiyesiz, darbesever olduklarına şahit oldum. Doğurabilecekleri muhtemel tehlikelerden korktuğum için gidiyorum...
Kimin adamı olduğunu bilemediğim liboşlardan, taraflardan, T24´lerden hem korktum, hem tiksinti geldi?
HDP´ye oy vereceklerini deklare eden Kemalistlerin, gerçek yüzlerini gördüm ödüm koptu.
Besmeleyle evden çıkan, yemeğe sünnettir deyu tuzla başlayan ama hiçbir dine sığmayacak geniş mezheplilerden daha çok korkuyorum.
Ulusalcıların, hangi ulusun ulusalcısı olduğunu tam olarak anladım. Bu kesimin ihanetlerinin bilinçli, tercihlerinin derin ve köklü olduğunu anladım?
Sinek gibi vızıldayarak kafa şişiren ve sırf hasedinden doğruluk maskesi takınanlardan gına geldi?
Bütün bu saydığım kesimlerin bir cephe halinde mevzilenmesini ise ?iç savaş? yamyamlarının çağrısıyla bütünleşmiş gördüm. Cephelerinden değil, cehaletlerinden korktum.
Sandığa erkenden gideceğim hem de?
Tek parti iktidarı için oyumu kullanacağım!
Başkanlık sistemi de gelsin istiyorum.
Ülkemin içinde bulunduğu durum bunu gerektiriyor.