Terör insanlık değil, insan olmamak suçudur.
Terörist için boş şişeye kurşun sıkmakla, insana kurşun sıkmak arasında bir fark yoktur. Bütün gerekçeler yalandır, sahtedir ve kahpecedir. Kafa karışıklığı yaratmak için terör üzerine janjanlı laflar edenler için yapılacak tek şey, kimin köpeği olduğunu tespitten ibarettir. Bunu tespit eder ve tasmalarını tutan elleri tanırsınız.
Siyasi yazılar yazmak gibi bir derdim olmayacaktı. Çünkü AK Parti´nin, heyecansız ve ruhsuz bir kongre ve milletvekili adaylarıyla kendi eliyle kendine darbe vurduğunu düşünüyorum. Kendilerine umut bağlayanlardan uzaklaşmış ve yabancılaşmışlardır.
Ancak: Kasım seçimi, siyasi bir seçim değildir; ülkemize topyekûn bir saldırı söz konusudur. Hükümet ile devleti, millet ile kitleleşmiş yaratıkları ayırt etmek noktasındayız. Bu nokta, bu seçimi, siyasî olmaktan çıkarmıştır; millete ve devlete düşmanlık edenler, bir tür koalisyon oluşturmuşlardır. Koalisyon hükümeti kurmaları mümkündü kurmadılar, seçim ittifakına girmeleri mümkündü girmediler, alenen bir deklarasyon yayınlayıp birbirleri lehine tamamen yahut bazı illerde seçimden çekilmeleri mümkündü çekilmediler. Bütün bu meşru ve mümkünler yerine sinsi ve kalleş işbirliğine girmeyi tercih ettiler.
Dört Y... Teröre yardımın, yatakçılığın, yardakçılığın, yaltakçılığın azı çoğu olmaz...
Dört Y´nin dördü de mel´undur...
Seçimde ittifak serbesttir ve daha namuslu bir harekettir... 1. Y: İttifak yerine "yardımcı"lığı tercih edenler.
Seçimde birinin lehine seçimden çekilebilirdiniz. Meşru ve mümkündü. 2. Y: Seçimde çekilmek yerine "yatakçı"lık yapanlardır.
Seçimde net tavrınızı belirler, delikanlıca meydanlarda oy isterdiniz. 3.Y: Gizli gizli teröre "yardakçılık" eden pezolar...
Kişilikli ve kendinizce makul nedenlerle açık destekte buluna bilirdiniz. 4.Y: En aşağılık yolu seçtiniz "yaltakçılık".
Bu dört Y, hem Türk, hem Türkiye, hem de İnsanlık düşmanıdır. Türk olmaları, Türkiye´de olmalar, İnsan olmaları yalandır...