İkaz etmiştim, hatırlarsınız! Demiştim ki, munis gönüllü insanlarla uğraşmayın, sizi parça parça edecek bir pars kuvvetini içinde taşıyor olabilir! Arkanızdan sizi iteleyen rüzgârı gerçek zannettiniz ve arsızlığınızı giderek artırdınız. O zamanlar yanınızda bulunan Ak Partili bazı zevattan da kuvvet alıyordunuz. Ki, onlarla henüz hesabı kapatmadım, mahşere de kalabilir! Biriniz miyav dediniz, diğeriniz hav hav... Samimiyetle varsa engellenen özgürlüğünüz, yardıma hazırım, dedim. Böyle iğrenç işler yapmayın, kimsenin ekmeğiyle oynamayın dedim. Alay ettiniz güya ve "Pişşşşt" dediniz.  Hattâ o parsı köpek suretinde  tasvir edip, bir çöp tenekesinin yanında öleceğini söylediniz. Yani bana verdiğiniz mesaj: Soyunu sopunu temizleriz idi... Evet sayın paralelci gazeteciler! Kapıda çeniliyorsunuz ama sadece burukluk duyuyor ve pencereyi kapatıyorum. Normalde dışarı çıkar ve bu durumda olan bir mahlûka şefkat gösterir, süt verirdim.
Ben de zillete düşene sevinecek yürek yok, çünkü izzet de, zillet de Allah´ın adaletinin tecellisidir...