Moğolların sol kolunu oluşturan bu yapı zamanla Caungar/Çongar’a dönüştü. Oyrat/Kalmuk adı ile bilinen Çungarlardan önemli kısmı Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya yerleşti ve Türkmen aşiretleri ile kaynaştı. Orta Anadolu’da konar göçerliği benimsediler. Ankara Savaşı’ndan sonra Timur tarafından eski yurtlarına götürüldü, birazı Çelebi Mehmed tarafından Balkanlara sürüldü. Gidenlerin bir kısmının geri kaçtığını ilk yurtlarında meskun olduğunu tahrir kayıtlardan anlıyoruz.

Uluyörük, Bozok, Dulkadirli, Yeni-il ve Halep Türkmen teşekkülleri ile hemhal olsa bile bazı bölükler Çongar adını korudu. Tatar/Kara Tatar konar-göçerlerinden önemli bir bölümü Hülagü ile Anadolu’ya gelen sonrasında Türkleşip Müslümanlaşarak burada kalan Moğol bakiyeleridir. Bunların bir kısmı Çepni boyu içinde kalmış, bir kısmı Özbek, Kazak, İlbeyli, Kuzulu, Koyunculu, Ağacalı, Aksalur, Karakeçili, Ali Beyli, Tatar, Tatlı isimleri ile Gemerek yöresinde iskan olmuştur. Moğol bakiyesi olan bu cemaatlerin tabi oldukları Türkmen ve Yörük teşekkülleri, iskanları, dağıldıkları sahalar, yerleşim birimleri bilinmelidir.

Moğollar ve Oyratlar 13-15. asırlarda doğu ve batı olarak ikiye ayrılmıştır. Oyratlar, Cengiz Han zamanında dört binlik halinde ve dört boydan oluşur bunlara DörvönOyrat denilirdi. Oyratların sol kanadına Moğolca Zungar/Caungar denildi ve kabile adı olarak 17. asırda söylendi. Oyrat ve Çungar yanında İslamiyet’e girmeyenler için kal-mak fiilinden hareketle, Müslüman Türkler Kalmuk olarak söylediler.

Kubilay ve Congarlar 1368’de Çin’den çıkarılmış ve Moğolistan’da Oyrat/Kalmuk ve Çungar adıyla anılan hanlık kurdu. 1416’de kurulan OyratHanlığı’nın yerini 1632’de Çungar Hanlığı aldı. Çungar Hanlığı 1758’e dek hâkimiyetini sürdürdü. Kazaklarla mücadeleye girişmiş, bir kısmı Kırım Hanlığı’nın hâkimiyet sahasına yerleşmiştir. Kırım’da kurulan DibÇungar, Orta Çungar ve Çungar kazaları vardır. Kırım’a gelişleri Moğol istilası dönemidir.

Cengiz Han’ın torunu Hülagü ile Orta Türkistan/İran’da İlhanlı Devleti’ni kurmuş ve Anadolu Selçuklularını Kösedağ Savaşı’nda yenerek Anadolu’ya geldiler. Sivas, Amasya, Tokat, Çorum, Yozgat, Kayseri ve Kırşehir gibi Orta Anadolu bozkırlarına yerleşerek, Türkmen aşiretleri ile esas unsur olarak yaylak ve kışlak hayatı yaşamışlardır. Çongarlar özellikle Ulu Yörük, Bozok, Dulkadirli, Yeni-il ve Halep Türkmenleri ile Anadolu Yörükleri gibi konar-göçer teşekkül arasında yer bulmuşlardır. İslamiyet’i seçerek Tatar ve Kara Tatar Türkmenleri adını alan Moğollar, Moğol hâkimiyeti zayıfladıktan sonra Alaattin Eratna, Kadı Burhaneddin ve Osmanlı hâkimiyetine girdi. Kadı Burhaneddin döneminde Çungarların Selamet, Ulu ve Gözler adı ile beyleri, Seyyidi Hüsam isyanında, Kadı Burhaneddin’in yanında yer aldı. Osmanlı ordusundaki Tatarlar, Ankara Savaşı’nda Timur’un saflarına geçtiler.

Timur, Tatarları Çin seferini emniyet altına almak, Sırderya ile Isık Göl arasındaki bölgeyi ziraata açmak için zorlayarak götürdü. Timur, Tatarları götürebilmek için Emir Cihanşah’ı Tokat ve Amasya, Emir Süleyman’ı Kayseri ve Sivas taraflarına gönderirken Şahruh Mirza ve Sultan Hüseyin ile kaçış yolarını kapattı. Ahi Teberrük ve Mürüvvet isimli beyler ile görüşerek, eski yurtlarına götüreceğine ve kimsenin zarar görmeyeceğine dair söz vermiş, yağmacı askerlerin saldırılarından emin olmalarını sağlamıştır.

Timur devri tarihçileri gidenlerin 30.000 ile 100.000 çadır olduklarını belirtir. Timur’un onları götürebilmek için geniş önlemler aldığına bakılırsa nüfusları hayli kalabalıktı. İbn Arabşah, onları on sekiz bin âlem olarak tanımlar. Timur onların tamamını götürmeyi başaramamış, bazıları bir yolunu bularak Anadolu’da kalmıştır. Moğol aşiretleri bölgede varlıklarını sürdürmüş ve yakın tarihli Bozok sancağı defterlerinde Çongar adı ile Timur’un ve Çelebi Mehmed’in onları sürmesine rağmen, kimliklerini muhafaza etmişlerdir. Moğol bakiyeleri Türk oymaklarının arasında kaldıkları için, zamanla Türkleşmiştir.