GALİBİYETİ "ÇOK" ÖZLEMİŞİZ!
Sivasspor’umuz, ligde kötü gidişatına son vermek isterken, Milli araya girmeden önce hem iyi bir oyun hem de galibiyet hedefiyle Manisaspor maçına çıktı.
Manisaspor, ligin zayıf halkalardan bir tanesi.
Maçın kendi sahamızda olması nedeniyle artık kazanmalıydık ve de kazandık.
Üç puan iyidir diyerek, kendimizi biraz avutalım!
Sivasspor için bu karşılaşma ne kadar önemli ise rakibimiz Manisaspor içinde bir o kadar önemliydi.
Başımızı ağrıtan nokta ise sakat ve cezalı futbolcularımızın çokluğuydu.
Defansta Murat Paluli, Aaron Apindangoye cezalı ve Uğur Çiftçi sakattı. Yerlerine oynayan futbolcularımızdan Fevzi hariç, Mert ve Emirhan pekte sırıtmadılar. Hatta Emirhan, maçta attığı şık iki güzel golle kahraman oldu.
Bu formuyla Uğur’a formayı zor verir!
Forvette ise cezalı Bekir’in yerine Badji ile maça başladık. Badji “oynamadığı” futbolla beni şaşırtmadı. Aynı tas aynı hamam yani. Bir forvet oyuncusunun ne kadar etkisiz olması gerekiyorsa o kadar beceriksiz ve etkisizdi.
Yazık, verilen paralara!
Luan Campos ve Kimpioka her zamanki gibi iyiniyetli mücadele ettiler ama kapasiteleri bu.
Hele maçın sonlarında öyle bir görüntü vardı ki iki futbolcuda ellerine bellerine koyup oyunu izlediler.
Yoruldular!
Orta saha ise, bildiğimiz orta sahaydı. Avramovski ve Charisis kalitelerinden çok uzaktılar. Her hafta daha fazla sahada “futbol” olarak çok kötü bir görüntü çiziyorlar. Ciddiyetsiz ve isteksizler, güçsüzlükleri de işin cabası.
Özellikle, Charisis’de müthiş bir gerileme söz konusu!
Kalede tecrübeli eldiven Ali Şaşal’da birşey dikkatimi çekti. Mehmet hoca’yı pek “kale” almıyor gibi geldi bana. Ayrıca kalesine gelen neredeyse her topu aldı içeriye.
Yüksek toplara hiç çıkmadı!
Oyuna sonradan giren Ethemi ise çok anlamsız bir hareketi nedeniyle kırmızı kart gördü. Hakem kendisine yapılan bu temasa kırmızı kart göstermekte haklıydı.
Mehmet hoca’nın yapması gereken, isimlerine bakmadan bazı futbolculara ne gerekiyorsa yapmalı!
Mehmet hoca’yı beğendim!
Saha kenarında takımını bir “orkestra şefi” gibi yönetti. Futbolculara tek tek nerede durmaları gerektiğini ve ne yapmaları gerektiğini maç sonuna kadar anlattı.
Yıllarca, saha kenarında ellerini bağlamış “taraftar” gibi maçı izleyen teknik direktörleri görmekten sıkılmıştım!
Mehmet hoca yavaş yavaş sahada yansıttığı takımın özgüven seviyesini yükseltmeli.
Evet, öyle ya da böyle karşılıklı gol düellosu şeklinde geçen bu karşılaşma Sivasspor’un hanesine yazılan üç puanla sona erdi.
Bundan sonraki karşılaşmalarda “üç puanlar” alacak “futbol izlemek” dileğiyle.
Kalın sağlıcakla...