Geçmiş zamanlar genellikle hasretle yâd edilir ve özlemle anılır... Hatıralar hiç bitmez insan zihninde? Bu durum insanların geçmişe bir daha dönememesinden kaynaklanan bir iç çekiştir kanımca? Dillerden hiç düşmeyen bir türküdür mazi? Dudaklardan hiç kesilmeyen tılsımlı bir ıslık? Gözden çıkan bir damla sevinç gözyaşı?  İşte, geçmişe dair hiç unutulmayan güzelliklerden bir tanesi de eski Ramazanlar yahut köy Ramazanlarıdır?
       Hayâl meyal hatırladığım ilk Ramazan bizim köyümüzü şenlendirdiğinde yaz aylarındaki yolculuğunu nihayete erdirmiş ve baharda yavaş yavaş yol almaktaydı? Ve baharın bereketli yağmuruyla birlikte yağmaktaydı üzerimize Ramazan? İnsanlar küçücük bir Anadolu köyünün manevî âleminde huzurlu ve mutlu bir şekilde hayatını sürdürmekteydi... Burada kin, düşmanlık, kavga, kargaşa, dert, sıkıntı, keder yoktu; güzelden ve mutluluktan yana ise her şey vardı... Burası Sivas´tı, burası köyümüz?
       Köyümüze Ramazan gelince Allah´ın rahmeti yağardı üzerimize bir bir? Ramazan hazırlıkları günler öncesinden başlar ve herkes bu mübarek ayı en güzel şekilde misafir etmenin hesaplarıyla güne merhaba derdi... Analar-bacılar ev işleriyle,  babalar ve oğullar tarla işleriyle meşgul olurlardı? Küçük çocuklar ise her zamanki gibi gününü gün ederlerdi yaramazlıkları ve neşeleriyle... Yaşanacak güzel günler gelmiştir dünya hesabına?
       Ve ilk Ramazan, ilk sahur... Bütün hazırlıkların hayata aktarılacağı ilk merhale... Ev ahâlîsi sofrada yerini çoktan almıştır bile... Çocuklar, yatarken ?Sakın, beni sahura kaldırmayı unutmayın!? diye tembihleseler de uyanmakta zorlanmışlardır... Ama yine de kalkmışlardır? Yemekler ailece yenmiş ve ilk oruca dualarla niyet edilmiştir... Güzel bir Ramazan,  güzel bir aile, güzel bir başlangıç...
       Ramazanın ilk günleri açlığa pek alışık olamayanlar için biraz zor geçer... Lakin bugünler de çok çabuk atlatılır? Kutlu yola çıkan yolcuya Allah her zaman yardım eder? Açlığın da bir imtihan olduğu hatırlanır... Eller semaya kaldırılır? Yoksulluk içinde hayatlarını idame ettirmeye çalışan garibanlara dua edilir? Dua ki samimi olarak yapıldığında kabul olandır? Allah, hiç kimseyi zor durumda bırakmasındır...
       Ramazanda sabahtan ikindiye kadar olan süre geçirildiyse mesele hemen hemen tamamdır? Yani ki gerisi çok kolaydır? Bu münasebetle illa ki bir uğraş bulunmalıdır? Yoksa ikide bir saate bakıp durulacaktır? Hakikat ki bazen zamanı unutmak gerekir... ?İnsan zamanın içinde midir yoksa dışında mı...´ bilemiyorum ama Ramazan tam kalbimizin ortasınadır?
       Gün ikindi olup yüzünü akşama dönmeye başlayınca kadınların da iftar yemeği telaşı bir kat daha artar? Nineler-dedeler pencere önündeki yerini alırlar? Çocuklar kapıda köy hocasını takip ederler... Zira akşam oldu olacak... Ve Ramazanın ilk orucu birazdan açılacak... ?Aha, oğlum hoca camiye giriyor!? diye bir ses gelir ilk önce, sonra bütün çocuklar evlerine koşmaya başlar? Sofralardaki yerler alınır... Ve kutlu müjde, köy hocasının dilinden ilk günkü hevesiyle semaya yayılır:
       ?Allahuekber? Alllahuekber!...?
       Yemekler hiç bu kadar tatlı olmamıştır, hiç bu kadar acıkılmamıştır? Mutluluk sofralardadır artık? Yemekler iştahla yendikten sonra herkes kenara çekilmeye başlar... Namazlar kılınır, dualar edilir ve Allah´a binlerce kez şükredilir... Şükür ki Allah´a olan imandandır? Allah, her durumda şükretmekten uzak bırakmasındır...
       Akşam olmuştur? Ramazanın güzellikleri henüz bitmemiştir ama... Çünkü daha teravih namazı vardır hesapta... Camide bütün hazırlıklar tamamdır bu arada... Ezan okununca köyde kim var, kim yoksa caminin yolunu tutar büyük bir hevesle?
       Ve ancak arka saflarda kendilerine yer bulan, kaç rekât namaz kıldıklarını bilmeyen aslında kaç rekât namaz kıldıkları da önemli olmayan çocukların yaramazlıklarıyla, salâvâtlarla, dualarla, âminlerle hiç bitmeyecek sanılan teravih namazı da tamamlanır?
      Namazdan sonra köy odaları şenlenir ve bazen bu odalarda uzun muhabbetler olur... Dostluk,  kardeşlik, samimiyet pekiştirilir köy odalarında?  Nihayetinde muhabbet de biter, gün de? Yeni güzellikleri yaşamak ümidiyle düşler âlemine dalınır?
       ?Gün akşamlıdır? derler ya doğrudur? Her şeyin bitimli olduğu gibi günler de, aylar da, seneler de geçer... Hatırda kalan ise geçmiş zamanların hiç unutulmayacak kutlu Ramazanlarıdır?