Yozgat’ın Kadışehri ilçesine bağlı Akçakale Mahallesi, bölgeye hâkim konumuyla ziyaretçilerine kuşbakışı bir manzara sunarken, barındırdığı tarihî izlerle de dikkat çekiyor. Yaklaşık bin 500 rakımda yer alan Akçakale Kalesi, hem doğal güzelliği hem de içinde saklı tuttuğu hikâyelerle bölgenin en çok merak edilen duraklarından biri hâline gelmiş durumda.
Kalede bulunan eski su kuyusu, köylüler arasında dilden dile aktarılan bir rivayetle keşfedilmiş. Söylenceye göre bir dağ hayvanının peşine düşen bir köylü, hayvanın kaybolduğu deliğe taş atınca taşın suya düşme sesi duyulmuş. Bu ses, yüzyıllar boyunca köyün su ihtiyacını karşılayacak olan kuyunun ortaya çıkarılmasını sağlamış. Bölge halkı, bu anın Akçakale’nin kaderini değiştirdiğini düşünüyor.
Akçakale’de dikkat çeken bir diğer nokta ise Şemün El-Gazi’ye ait olduğuna inanılan kabir. Köy sakinlerinden Seyfet Dursun, anlatılanlara göre Şemün El-Gazi’nin aşağıdaki pelitlik alanda geyik boynuzuyla yapılan bir çatışmada şehit olduğunu, bir damla kanının düştüğü yerden sonra bugünkü kabrine getirildiğini aktarıyor. Dursun, özellikle yaz aylarında bölgeye yoğun ziyaretçi geldiğini söyleyerek, mevcut imkânların yetersizliğine de dikkat çekiyor.
Köyün geçiminin tarım ve hayvancılığa dayandığını belirten Dursun, “Ziyarete gelen çok oluyor ama köy içinden yukarıya çıkmakta zorlananlar da var. Oturacak alan, su ve gölgelik gibi düzenlemeler olsa daha çok kişi burayı rahatça gezebilir. Köyümüz Tokat, Sivas, Kırıkkale ve Erciyes Dağı il sınırlarının tam ortasında. Burası turizm açısından değerlendirilmeyi hak ediyor.” diyerek çağrıda bulunuyor.
Hem efsaneleri hem de doğal yapısıyla dikkat çeken Akçakale Kalesi, bugün bölgeye yolu düşenlerin uğramadan geçemediği bir ziyaret noktası. Ancak köylüler, yapılacak küçük dokunuşlarla Akçakale’nin çok daha fazla turist çekebileceğine inanıyor.
