Malatya’nın Yazıhan ilçesi, son yıllarda sadece tarımıyla değil, gökyüzüne yükselen nala sesleriyle de adından söz ettiriyor. 2003 yılında bir grup gönüllü tarafından kurulan Yazıhan Atlı Cirit ve Binicilik Spor Kulübü, ata sporu olan ciritin unutulmaya yüz tuttuğu bir dönemde bayrağı devraldı. Kulüp Başkan Yardımcısı ve sporcusu Nihat Yıldız, bu sporun sadece bir oyun değil, Osmanlı’dan ve Orta Asya’dan günümüze taşınan bir savaş disiplini olduğunu vurguluyor. Geçmişte hemen her köyde oynanan ancak maliyetler nedeniyle azalan bu kültür, Yazıhan’da adeta yeniden filizleniyor.
Hedef Türkiye Şampiyonluğu: Sahada İkinci, Gönüllerde Birinci
Kulüp, geçtiğimiz aylarda Malatya’yı temsilen katıldığı müsabakalarda gösterdiği üstün performansla dikkatleri üzerine çekti. Erzincan’da düzenlenen Türkiye Şampiyonası’nda iki galibiyet alarak turnuvayı ikincilikle tamamlayan ekip, şimdiden önümüzdeki yılın planlarını yapmaya başladı. Gelecek sezon doğrudan Türkiye Şampiyonası’na katılma hakkı kazanan Yazıhanlı biniciler, kupayı Malatya’ya getirmek için antrenmanlarını aralıksız sürdürüyor. Cumartesi günleri düzenlenen hazırlık maçları ise profesyonel müsabakaları aratmıyor.
Sosyal Farkındalık: Engeller At Sırtında Aşılıyor
Yazıhan’daki tesisler sadece bir spor kompleksi olmanın ötesinde, toplumsal bir dayanışma merkezine dönüşmüş durumda. Kulüp, binicilik sporunun rehabilite edici gücünü kullanarak otizmli bireyler, engelli vatandaşlar ve şehit ailelerinin yakınlarına yönelik tamamen ücretsiz eğitimler veriyor. Atlarla kurulan bağın iyileştirici etkisine inanan kulüp yönetimi, bu projeyle bölgede büyük bir takdir topluyor. Tesisleri ziyaret eden aileler, bir yandan kıran kırana geçen cirit maçlarını izlerken, diğer yandan çocuklarının atlarla tanışmasını sağlıyor.
Yüksek Maliyetlere Karşı Geleneksel Direniş
Atlı cirit sporunun en büyük engeli, artan at bakım ve besleme maliyetleri. Nihat Yıldız, geçmişte köylerin vazgeçilmezi olan bu sporun, ekonomik şartlar nedeniyle birçok yerde sona erdiğini belirtiyor. Ancak Yazıhan’da bu durum bir sevdaya dönüşmüş durumda. Gençlerin ve çocukların spora olan ilgisi, ailelerin desteğiyle birleşince Yazıhan, "atlı ciritle özdeşleşmiş ilçe" unvanını perçinliyor. Her hafta sonu kurulan o meydan, hem bir spor alanı hem de geçmişle gelecek arasında kurulan bir köprü görevi görüyor.
