Gençlik; ilkbahar mevsimidir, bin bir çiçeği olan. Gençlik bir fidandır, kökü mazi soluyan. Gençlik bir iksirdir, dermanını inancından alan. Gençlik güzel bir sıfattır, manası cevher olan. Gençlik bir değerdir, Mevla´dan armağan. Gençlik bir bedeldir, hayatı cennet kılan.
Gençlik, bitmez tükenmez ümidin kaynağıdır. Gençlik toplumun beyni kalbi; eli kolu, başı ayağıdır.
Gençlik ömrün en verimli çağıdır. Bu gençlik, Mehmet Akif´te Asımın neslidir. Asımın nesli varoluşun güvencisi, hakkın gür sesidir. Toplumun tertemiz vicdanı, zaferin olmazsa olmazıdır.
Asım´ın Nesli, geçmişte olduğu gibi büyük medeniyetler kuracak, İslam davası uğruna her türlü mücadeleyi yapacak bir gençliktir. Faziletin timsali bu gençlik -dünyanın neresinde olursu olsun- öğrendiği marifeti, ilmi; kendi potasında eriterek, tüm enerjisini yurdunun yeniden inşası için seferber edecektir. Fazilet ve marifetin birlikteliği çok önemlidir. Asımın Nesli, milletimiz için gerekli olan bu iki değeri besler ve bütünleştirir. Asım´ın Nesli fazilet ve marifetin simgesidir.
Asımın Nesli; dünyaya tamah etmez, tamahkâr değildir. Para, altın, ev, araba, şöhret biriktirmez. Onun parayla satın alınamayacak kadar büyük davası, ulvi derdi vardır. Yaratılmışların en şereflisi olduğunu bilen Asımın nesli, şahsiyet sahibidir. Onun şahsiyeti malın mülkün, şanın şöhretin büyüsüne kapılmaz. Bu nesil aklıselim sahibidir, her zaman güzide ile pespayeyi ayırt eder.
Asımın Nesli Allah´tan başkasından korkmaz, bu nesil cesaret abidesidir. Vakur duruşu, kutlu yürüyüşü her engeli aşar. Bu neslin varlığı dosta huzur verir, düşmana korku salar.
Asımın Nesli merttir, sözünün eridir. Bu altın nesil, hakkı ve sabrı tavsiye eder, ömür boyu hak bildiği yoldan asla dönmez.
Asımın Nesli, köklü ve şanlı bir tarihi birikime sahiptir. Bu nesil imanlı, ihlâslı, irfan sahibi ve cami miğferli bir gençliktir.
Mantıku´t-Tayr´ın yazarı Ferididdün Attar, Pendname (öğüt mektupları)isimli eserinde der ki: ?Ey dostum, pazara git kendine bir dert al. Bulamazsan gel benden al.?. Derdi olmayanın gayesi, amacı, planı olmaz. Asımın Nesli dertli bir gençliktir. Onun derdi köklü bir medeniyetin yeniden inşasıdır ve ülkesinin aydınlık geleceğidir.
Akif´in derdi, medeniyet tasavvuru bulunan inançlı ve şuurlu bir gençliktir: Asım´ın Nesli. Akif´in derdi geleceği, yeniden, devrin şartlarına uygun olarak tasarlamak ve medeniyetimizin kutlu yürüyüşünü Asım´ın Nesli ile başlatmaktır. Bu neslin yapması gerekenleri reçeteye yazar gibi şiirlerine, vaazlarına, sohbetlerine inci inci dizmiştir.
Safahat bu ülkede en fazla basılan ve evlerde bulunan şiir kitabı olmasına rağmen, en az okunan kitaptır. Sadece hatiplerin, imamların kürsülerde fikirlerinin etkileyiciliğini artırmak ve sohbetlerini süslemek için içerisinden beyitler aldığı bir kitap konumundadır. Halbuki ne zaman Asımın Neslini ?Safahat?ı bir fikir reçetesi, hayat kaynağı, çalışmanın tetikleyicisi, İbrahimi duruşun onurlu belgesi olarak görürsek o zaman kendimize gelecek; yaptıklarımızla dünyaya örnek olacağız. Çünkü Safahat baştan sona samimiyettir. Safahat, çalışmayı tetikleyen bitmez tükenmez enerji kaynağı, sorunlarımıza çareler sunan bir reçetedir. Safahat bir volkanı andıran iç hayatın macerasıdır.
Genç dostum Akif´in gür sesini duyacak sensin. O sessiz çığlığın nice sağır dimağları harekete geçirdiğini ancak Safahat´ı okuyunca anlayacaksın. Sana mazlumların, kimsesizlerin, çaresizlerin ihtiyacı var. 15 Temmuz´da bunu  bir defa daha ispat ettin, seni alnından öpüyorum.