Öğrendim ki bilmediğim çok şey varmış,
Öğrendim ki bilgi alış verişi en iyi alışverişmiş,
Öğrendim ki insanları memnun etmek imkânsızmış,
Öğrendim ki kendini sevmeyen kimseyi sevemezmiş,
Öğrendim ki tahammül etmek en zorlu sınavmış
Öğrendim ki planını kendine göre yap, herkesin cepleri kendi planları ile dolu, uymazsa üzülürsün.
Bitmez değil mi? Öğreneceklerimiz, İmamı Gazeli buyurur ki´´ Bilmediklerimi ayağımın altına koysam başım gökyüzüne değerdi ´´
Bizim bildiklerimiz hep dilimizin ucunda bilmediklerimiz umurumuzda değil...
İnsan yaşamı okyanus sanki içine ne atsanız, şikâyet etmeden alıyor, Bu bilgi senin işine yaramaz ya da bu insandan sana hayır gelmez uzaklaş demiyor.
Hangi işle hemhal iseniz içinde kaybolur gidersiniz. Biraz yükselip kendinizi izleme cesaretinde bulunmazsanız.
Sanki bir tahterevalli hayat bir yanda siz, bir yanda yaşamınızda yer alan herkes dengeyi iyi kurmak lazım, sizin tarafınızda duygularınız, vicdanınız, öz benliğiniz mahrem halleriniz, karşı tarafta sosyalliğiniz, insani ilişkileriniz, hal hatır sormalarınız ziyaretleriniz, iş yaşantınız...
İkisinin arasındaki dengeyi iyi yakalamak gerekiyor.
Dış dünyadaki´´ Ben´´ ile iç aleminizdeki´´ Ben ´´karşılaştıkları zaman bir birlerinden rahatsız oluyorlar mı? İkisi de aynı davranışlar sergiliyor mu?
Kamusal benlik!
Mahrem benlik!
Birbirlerinden ayrıldığı noktalar olacak elbette ki, ama samimiyet noktası onların en bağlayıcı noktası olmalı.
Sonra yıllar geçer ve hayattan alacaklı kalırsınız, Dünya macerasında sizin maceranıza tanık olan hiç kimse üstlenmez bu sorumluluğu sizin alacaklı olduğunuz kısım onları ilgilendirmez. Ve olmadı kendilerini savunup sizi borçlu bile çıkarta bilirler.
 
Ve öğrendim ki acı da yalnızsınız, dert dinleyen herkes sadece dinler ve yaşamına devam eder(normal olarak ) ve işin en çok yoran kısmı duygudur, acı dillenir ama duygusu sizde kalır. Bunu anlatmaya kelime yetmez. O yüzden ´´Ben dedi, taşan derdimi, kederimi ancak Allah´a arz etmedeyim ve Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum ben´´. Yusuf süresi 86 ayeti kerime
Ve sonrasında şükretmek hayatımızda yer alan her şey için, uzun uzun şükretmek ve en çok kendi varlığını fark edip şükretmek, kendi kararlarını al alabildiğin hayat ancak sana aittir. Üstün DÖKMEN/ Selam şirinde der ki,
(Kendi hatırımızı sormayı ihmal etmeden !)
Yola çıkınca her sabah, bulutlara selam ver. Taşlara, kuşlara, atlara, otlara, insanlara selam ver. Ne görürsen selam ver. Sonra çıkarıp cebinden aynanı, bir selamda kendine ver. Hatırın kalmasın el gün yanında. Bu dünyada sen de varsın! Üleştir dostluğunu varlığa, Bir kısmı seni de sarsın...