Sivas, Türkiye'nin yüzölçümü bakımından ikinci büyük şehri ve önemli bir öğrenci kenti olmasına rağmen, şehir merkezindeki ekonomik hareketlilik beklenen seviyeye ulaşamıyor. Kış aylarının iyiden iyiye hissedildiği bu günlerde, soğuk havaya bir de ekonomik durgunluk eklendi. Yaklaşık 50 bin öğrenci nüfusuna rağmen, potansiyel tüketici kitlesi olan bu genç nüfusun şehir merkezine beklenen katkısı gerçekleşmiyor. Bunun temel nedeni ise, Cumhuriyet Üniversitesi'nin adeta "şehir içinde şehir" haline gelen dev kampüsü.
Kampüsün Kendine Yeten Dünyası
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 48 bin 724 öğrenciyle kentin en önemli dinamiklerinden biri. Türkiye'nin en büyük kampüsleri arasında ilk sıralarda yer alan yerleşke, sunduğu olanaklarla dikkat çekiyor. Kampüs sınırları içinde ulusal zincir marketler, modern kafeler ve restoranlar, kırtasiyeler, eğlence merkezleri ve çok sayıda mini market bulunuyor. Bu kapsamlı altyapı, öğrencilerin günlük ihtiyaçlarını, sosyalleşme aktivitelerini ve yeme-içme gereksinimlerini kampüs dışına çıkmadan karşılamasına olanak tanıyor. Sonuç olarak, Eylül-Haziran dönemini kapsayan eğitim-öğretim takvimi boyunca, öğrencilerin şehir merkezine çıkma ihtiyacı minimuma iniyor.
Merkez Esnafının Bekleyişi
Geçtiğimiz sezon da benzer sorunlar yaşayan Sivas merkez esnafı, bu kış da umduğu hareketliliği bulamıyor. Şehrin ekonomisinin can damarı olması beklenen öğrenci harcamaları, kampüsün kendine yeten yapısı nedeniyle merkeze ulaşamıyor. Özellikle gıda, giyim ve çeşitli hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren yerel işletmeler, binlerce öğrencinin potansiyelinden faydalanamamanın sıkıntısını yaşıyor. Öğrencilerin alışveriş ve sosyalleşme alışkanlıklarının kampüsle sınırlı kalması, farkında olmadan şehir merkezindeki ekonomik döngünün dışında kalmalarına neden oluyor. Bu durum, kış aylarında işlerin zaten yavaşladığı bir dönemde esnaf için durumu daha da zorlaştırıyor.
Yeni Bir Ekonomik Denge Arayışı
Cumhuriyet Üniversitesi'nin sunduğu konfor ve geniş imkanlar, eğitim kalitesi ve öğrenci memnuniyeti açısından büyük bir avantaj. Ancak, bu durumun beklenmeyen bir yan etkisi şehrin geleneksel ticaret merkezlerinde hissediliyor. Yerel esnaf ve ticaret odaları, öğrencileri şehir merkezine çekebilecek yeni cazibe merkezlerinin oluşturulması, ulaşımın kolaylaştırılması ve kampüs ile merkez arasındaki ekonomik etkileşimi güçlendirecek projelerin hayata geçirilmesi konusunda çağrıda bulunuyor. Uzun vadede, hem üniversitenin sunduğu imkanların hem de şehir merkezinin dinamiklerinin aynı anda canlı kalabileceği, sürdürülebilir bir ekonomik dengenin sağlanması hedefleniyor. Bu çaba, Sivas'ın bir öğrenci şehri olarak potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştirebilmesi için büyük önem taşıyor.