Bir vilayet düşünün ki, tarihin her aşamasında önemini koruyabilsin. Bir memleket hayal edin ki, bunca değişime rağmen hâlâ dimdik ayakta kalabilsin ve özünden hiçbir şey kaybetmesin. Devletler yıkılsın, yüzyıllar geçsin ama o hâlâ Sultan Şehir olarak kalsın. Sivas'ı vazgeçilmez kılan nedir diye düşündüğümüzde bunu sağlayan bir değil pek çok faktörün olduğunu görürüz…
       Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde; bütün halkı sevinçli, binaları güzel, ziraatı bol, hayırları ve bereketi çok,  pınar ve akarsuları yeterli olan şenlikli bir şehir diye tarif ettiği ve Şehirlerin Anası” diye değerlendirdiği Sivas, gerçekten de bu önemini şimdi bile korumaktadır. O zamanlarda çevre memleketlerde kıtlık olduğu zaman Sivas'ın ürünleri herkese yetermiş. Ürün bol olup,  insanları da yardım sever olunca gerisi artık komşu illerin dilinde Sivas için övgü dolu sözler olarak karşımıza çıkar. Ve biz bu sayede Sivaslı olduğumuz için biraz daha kendimizle gurur duyarız.
       Sivas, asırlar boyunca birçok medeniyetin başşehri ve vilayet merkezi olarak büyük görevler ifa etmiştir. Zira Sivas'ın coğrafi konumu buna fazlasıyla müsaittir. Sivas bir zamanlar her alandan nitelikli insanların yetiştiği bir vilayetti.  Bu merkezden yetişen insanlar devlet yönetiminde önemli görevlerde bulunmuşlardır. İlim adamlarının eserleri Türk ve İslâm kültürünün geliştirilmesine büyük katkı sağlamıştır. Ve bugün onlar sayesindedir ki Sivas hâlâ vazgeçilmezler arasındadır. Bize düşen, göstermiş olacağımız çabalarla bu vazgeçilmezliğin daimi kılmaktır. Bu da pek zor değil aslında. Bir zamanların Dar'ül- Uleması Sivas, niçin gelecek zamanların ilim, sanayi, ticaret, edebiyat ve huzur merkezi olmasın. Şanlı geçmişimiz ile aydınlık geleceğimiz arasında en kadim köprülerden biri olan Sivas bunları hak etmiyor mu?   
       Sivas, ulaşım yollarının kesişme noktasında olması münasebetiyle birçok seyyahın ve gezginin uğradığı mekânlardan biri olmuştur. Ekrem Reşit'i o kadar etkilemiştir ki ona;
Düşündükçe içimde
Dağdan başka biçimde
Yıkıldı bir dağ Sivas
Dedim elveda Sivas” diye söyletebilmiştir. Seyyahların, Sivas ile ilgili ilginç izlenimlerini Adnan Mahiroğulları'nın hazırlamış olduğu Seyyahların Gözüyle Sivas” adlı kitapta en iyi şekilde görmek mümkündür…
       Sivas; saz deyince, söz deyince, ozan deyince, âşık deyince ilk akla gelen şehirlerden biridir. Bu vesile ile Sivas, birçok türkülere ve sözlere nakarat olmuştur. Sivas hikâyeleri, masaları, atasözleri, deyimleri, bilmeceleri, fıkraları tamamen Anadolu'yu temsil etmektedir. Müjgan Üçer'in  Atalar Sözü Yerde Kalmaz” bu manada yazılmış çok güzel bir kaynak kitaptır…
       Altıncı Şehir (Ahmet Turan Alkan), Turna ve Gayda (Berat Demirci), Bir Yudum Kepenek Suyu Sivas” (Mahir Pekşen) şu anda aklıma gelen ve Sivas'ı ve güzelliklerini vazgeçilmez kılan eserler olarak karşımıza çıkıyor. Yine Âlim Yıldız'ın hazırlamış olduğu Sivaslı Şairler Antolojisi Sivas için güzel bir hizmet... Bu eserlerin artması, Sivas'ın vazgeçilmezlik oranını da yükseltecektir.
       Sivas, tarihinde birçok zulümlere uğramıştır, ancak yine de ayakta kalmayı başarabilmiştir. Bazı tarihçilere göre Sivas'ın uğradığı yakım ve yıkım dünyada benzer bir vilayette daha rastlanmamıştır. Sana bir iş ideyim ki Timurlenk Sivas'a etmemiş ola!” sözü, Timur'un Sivas'ı istilasında verdiği zararı ve ziyanı hafızalara kazıyacak nitelikte ve netliktedir. Bütün bunlara rağmen Sivas, kendisini toparlayabilmiştir ve yeniden gönülleri fethedebilmiştir. Sultan Beyazıt'ın, Sivas'ın Timur tarafından işgal edildiğini ve oğlu Ertuğrul'un öldürüldüğünü duyunca dertli dertli saz çalan çobana şöylemiş olduğu;
Çal çoban çal!
  Allah'ın yeryüzündeki gölgesi
  Büyük bir ulusun efendisinin oğlu
  Ertuğrul gibi bir evladın
  Sivas gibi bir ilin mi gitti” sözleri Sivas'ın değerini ve önemini ifade etmede yeter de artar bile…    
       Netice-i kelam, Sivas kıymeti bilinmesi gereken en değerli bir hazinedir. Sivas, Sultan Şehir'dir, Şehirlerin Anası'dır…  Dedik ya, Sivas bir vazgeçilmezdir… Vazgeçilmezler ebediyen yaşarlar… Onun değerini koruyup yaşatacak olanlar da Sivaslılardır