Sivasspor’un oynadığı karşılaşmaları 3. ligden yani üç aşağı beş yukarı aklım yettiğinden beri takip ediyorum.

Son oynanan Karagümrük karşılaşmasında da gördüm ki takım gibi, taraftarında morale ihtiyacı var.

Bunu neden mi söylüyorum?

Stadyuma gelen ve tribünde yerini alan taraftarlarımızda anlık “duygu” değişmeleri gördüğümü ifade etmek isterim.

Sivasspor’un oynadığı karşılaşmalarda taraftarın psikolojinin de yavaş yavaş bozulduğuna şahit oluyorum. 

Sivasspor, maçta bir pozisyona girdiğinde “Haydi Sivas, haydiii” tezahüratı ile çok güzel başlıyor aslında herşey...

Beş-on saniye sonra futbolculardan bir top kaybı ve aynı taraftardan öfke ile oluşan “Yuuuuuhhhh” sesleri. 

Bir dakika önce alkışlayan taraftar, bir dakika sonra “Servet istifa” diye tepki gösteren tribünler. 

Sivasspor ilk golü yedikten sonra; Derin bir sessizlik. Yapılan her Hücümda ‘alkışlar ve büyük bir uğultu...

Futbolcular ayağına top almak istemez, anında ıslık başlar.

Hemen ardından top kaybında ‘ıslıklar.’ Sivasspor bir pozisyona girdiğinde tekrar “Haydi Sivas, haydiiii” tezahüratı...

Taraftarların Sivasspor’a olan “Sevgi ve öfke”si bir arada maç boyunca. 

Sivasspor’da Yönetim ve teknik heyet tarafından yapılan açıklamalar ile taraftarlar tarafından yapılan yorumlarda ortak bir nokta var aslında.

Buna futbolcuları da katabiliriz.

Evet, asıl “ortak ve püf nokta” şurada: Yönetim, teknik heyet ve futbolcular, taraftardan moral bekliyor... 

Sivassporlu taraftar da “o morali” futbolcu ve teknik heyetten yani takımdan almak istiyor.

Atılacak bir gol ve alınacak güzel bir galibiyet ile...

Yiğidolar; öylesine dolu, öylesine öfkeli ve öylesine üzgün. 

Artık, teknik direktör Servet Çetin’e “sen susta, futbolcular sahada konuşsun” deme noktasına kadar geldi.

Yiğidolar, oynanan futbol ve alınan sonuçlar nedeniyle morale acıkmış, galibiyete susamış durumdalar. Takımın aldığı sonuçlardan çok, oynanan futboldan memnun değiller.

Sahada futbolcuların vurdum duymazlığı ve pozisyonlarda gösterdikleri bencillikleri daha da öfkelendirmiş onları. 

O nedenle de çok tepkililer.

Bu tepkinin ve karamsarlığın biran evvel ortadan kaldırılması lazım.

Bundan sonra oynanacak olan maçlarda yenilecek olan her golün ardından tribünden, “Servet İstifa” yerine daha da ileri gidilerek “Yönetim istifa” sesleri yankılanabilir.

Gözler, protokolde oturan Başkan Mecnun Otyakmaz’ı arar olacaktır. Oraya doğru bakışlar artacak ve sinirler gerilecektir.

Taraftar, psikolojisi bu...

İşte bu nedenle diyorum ki; Taraftar psikolojik olarak çok yorulmuş durumda ve taraftarların ‘alkış’la ‘yuuuh’ arasında böylesine anlık gidip gelmeleri çok şey anlatıyor.

Yiğidolar; açıkça görülüyor ki büyük bir camia olan Sivasspor taraftarı bu sezon psikolojik olarak çok yorgun.

Adına yakışır gollere ve kendi sahasındaki maçlarda galibiyete aç.

Rakip takımların ellerini kollarını sallayarak, Sivas’tan puan ya da puanlarla ayrılmaları canlarını çok acıtıyor.

Maçların sonuçları kötü olunca ortaya ‘alkışla’, ‘yuh’ arasında bir atmosfer çıkıyor. 

Kısacası tekrar etmem gerekirse; Yönetim, teknik heyet ve futbolcular, taraftardan moral bekliyor.

Yiğidolar da “o morali” alacağı galibiyetlerle ve atacağı gollerle takımdan istiyor.

Bu sezon Sivasspor’un camiasının açmazı bu bence.

Kalın sağlıcakla...