Sivas'ta yaşayanlar için günün yoğun saatlerinde trafiğe takılmak ya da dakikalarca park yeri aramak artık alışıldık bir çileye dönüştü. Şehir merkezinde ve ara sokaklarda adım başı karşılaşılan bu manzara, sürücülerin sabrını zorlarken, günlük yaşamı da olumsuz etkiliyor.
Özellikle sabah işe gidiş ve akşam eve dönüş saatlerinde uzun araç kuyrukları oluşurken, bir yerden bir yere ulaşmak adeta bir mücadeleye dönüşüyor. Vatandaşlar, "Sivas'ın kanayan yarası" olarak tanımladıkları bu sorunun her geçen gün daha da büyüdüğünü dile getiriyor. Öyle ki, park yasağı olan yerlere dahi mecburen araç bırakmak zorunda kalan sürücüler, sık sık cezalarla karşı karşıya kalmaktan yakınıyor. Tarihi mekanların çevresi ve hastane otoparkları bile bu yoğunluktan nasibini almış durumda.
Her Ailede Birden Fazla Araç Olması Sorunu Tetikliyor mu?
Sivas'ta trafiğe kaydı yapılan araç sayısındaki gözle görülür artış, yaşanan bu sorunların temel nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Son verilere göre Sivas'taki araç sayısı 200 bini aşmış durumda ve bu sayı her geçen gün yükseliyor. Artık pek çok ailede sadece tek bir araç bulunmuyor; eşlerin de özel araç sahibi olmasıyla birlikte hane başına düşen araç sayısındaki artış, mevcut yol ve otopark kapasitesini daha da zorluyor.
Her ne kadar bu durum, bireysel ulaşım özgürlüğü ve konfor arayışının bir sonucu olsa da, şehirdeki genel trafik akışını ve park yeri bulma olasılığını ciddi şekilde etkiliyor. "İki araba yan yana zor geçiyor" sitemleri, yolların artan bu yoğunluğu kaldıramadığını gözler önüne seriyor.
Vatandaş Çözüm İçin Toplu Taşımayı İşaret Ediyor Ama...
Peki, bu kısır döngüden çıkış yolu ne? Birçok Sivaslı, trafik ve otopark sorununa karşı en etkili çözümün toplu taşımanın yaygınlaştırılması ve tercih edilmesi olduğunda hemfikir. "Toplu taşıma ve ticari taksi kullanımı artmalı" diyen vatandaşlar, bireysel araç kullanımının azaltılmasının trafiği rahatlatacağını ve park yeri sorununu hafifleteceğini düşünüyor.
Ancak, toplu taşımaya yönelik beklentilerle mevcut durum arasında bir makas olduğu da bir gerçek. Bazı vatandaşlar, halk otobüsü sefer sayılarının yetersizliğinden, otobüslerin kalabalık olmasından ve özellikle yoğun saatlerde veya bazı güzergahlarda yaşanan bekleme sürelerinden şikayetçi.
Artan araç fiyatları, yüksek yakıt maliyetleri, trafik sigortası ücretleri ve şehir merkezindeki otopark çilesi, bazı vatandaşları motosiklet gibi alternatif ulaşım araçlarına yöneltiyor. Ancak bu da genel soruna köklü bir çözüm sunmaktan uzak.
