25 Aralık 2025
weather
-0°
42,8505 %0.01
50,9195 %0.01
6.170,75 % 0,00
Ara
Bizim Sivas Haber YAŞAM Bir Tartışma Hayatını Değiştirdi: Vadeli Koyunla Başladı, Pes Etmedi

Bir Tartışma Hayatını Değiştirdi: Vadeli Koyunla Başladı, Pes Etmedi

İbrahim Tamer’in 40 yıllık azim dolu mücadelesi dikkat çekiyor. Babasıyla tartışıp sıfırdan vadeli koyun alarak başladığı hayvancılık serüveninde bugün 3 bin küçükbaş hayvana ulaşan Tamer, zorlu kış şartlarında bile sürüsünü yalnız bırakmıyor.

KAYNAK: İHA
Okunma Süresi: 3 dk

Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde yaşayan İbrahim Tamer’in hikâyesi, Anadolu’da alın teriyle kurulan bir hayatın çarpıcı örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Baba mesleği olan hayvancılığa çocuk yaşlarda adım atan Tamer, 40 yıldır küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapıyor. Ancak onun bugünlere gelişi, sıradan bir meslek hikâyesinden çok daha fazlasını barındırıyor.

Henüz genç yaşlarında sürüye çobanlık yapmaya başlayan İbrahim Tamer’in hayatı, 1996 yılında babasıyla yaşadığı bir tartışmayla tamamen değişti. Yaylada otlatılan koyunları ovaya indirmesi nedeniyle babasıyla arası açılan Tamer, evden ayrılarak sıfırdan bir hayat kurmaya karar verdi.

Elinde ne sermaye ne de hazır bir sürü vardı. Ancak vazgeçmedi. Vadeli olarak koyun ve kuzu satın alarak hayvancılığa yeniden başlayan Tamer, yıllar içinde emeğiyle sürüsünü büyüttü. Bugün yaklaşık 3 bin küçükbaş hayvana sahip olan Tamer, kışın en zorlu şartlarında bile sürüsünün başından ayrılmıyor.

Soğuk hava, kar ve fırtınaya rağmen hayvanlarını yaylıma çıkaran Tamer, hayvancılığın disiplin ve özveri gerektirdiğini vurguluyor. Hayatını adadığı mesleği anlatırken sözleri, gençlere de önemli mesajlar içeriyor. “Bu işte eğlence merkezlerine, kumar sitelerine dalmazsanız para kazanırsınız. Hayvanı bırakıp keyfine bakarsan olmaz. Hayvancılık emek ister.”

12 kardeş olduklarını ve tamamının tarım ve hayvancılıkla uğraştığını belirten Tamer, mesleğini hiçbir zaman bir yük olarak görmediğini söylüyor. Aksine hayvancılığın kendisine hem maddi kazanç hem de sağlık getirdiğini dile getiriyor.

Devlet desteklerini de değerlendiren Tamer, geçmiş yıllarla bugün arasındaki farkı şu sözlerle anlatıyor: “Eskiden yüzde 45 faizle kredi çekiyorduk. Şimdi devlet gençlere traktör, koyun, ahır desteği veriyor. O zaman bu destekler olsaydı çok daha ileri giderdik.”

“Masa başında memur olsaydım bu kadar kazanamazdım” diyen İbrahim Tamer, hayvancılığın kendisine stres değil huzur verdiğini ifade ediyor. Gün boyu doğayla iç içe olduğunu, yürüdüğünü, ürettiğini ve işini severek yaptığını söylüyor.

2-3 bin dönüm arazide ekim yaptığını, hayvanların tüm bakımını bizzat kendisinin üstlendiğini belirten Tamer, hayvancılığı “evdeki çocuk gibi” tanımlıyor: “Bakarsan olur, bakmazsan olmaz. İlacını, iğnesini ben yaparım.”

İbrahim Tamer’in 40 yıllık mücadelesi, kırsalda üretmenin hâlâ mümkün olduğunu ve azimle çalışıldığında hayvancılığın güçlü bir geçim kapısı olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *