Tokat’ta Türkiye’nin kanını donduran bir davanın ilk perdesi açıldı. 29 Mart 2025 tarihinde bir motosiklet kazası ihbarıyla başlayan olay, derinleştikçe dehşet verici bir cinayet dosyasına dönüştü. Hatice Yalman’ın hayatını kaybettiği olayda, asıl sarsıcı detay ise genç kadının hayata tutunmak için yaptığı son hamle oldu. Yalman’ın katledilmeden sadece iki saat önce, bir markette uluslararası literatürde "imdat" anlamına gelen yardım işaretini yaptığı ortaya çıktı. Ancak o an kimsenin fark etmediği bu sessiz çığlık, bugün bir cinayet dosyasının en acı kanıtı olarak mahkeme salonundaydı.
"Kaza" Süsü Verilen Cinayetin Perde Arkası

Olay günü ekipler, Topçam Mahallesi’nde devrilmiş bir motosikletin yanında Hatice Yalman ve Mustafa Koç’u yaralı halde bulmuştu. İlk bakışta sıradan bir trafik kazası gibi görünen vakanın seyri, polisin titiz incelemesiyle tamamen değişti. Yalman’ın vücudundaki yaraların motosiklet kazasıyla uyumsuz olduğu fark edilince soruşturma derinleşti. Olay yerine 400 metre mesafedeki Hazine deresi kenarında bulunan kanlı taşlar, vahşeti gün yüzüne çıkardı. Taşlardaki kan izleri Yalman’a ait çıkınca, "kaza" iddiası yerini "nitelikli kasten öldürme" suçlamasına bıraktı.
Sanık Koltuğunda Şok Savunma: “Bayıldı Sandım”

Tokat 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Mustafa Koç’un ifadeleri tepkilerin odağına oturdu. 4,5 yıldır dini nikahlı yaşadıklarını belirten Koç, olayın bir tartışma sonrası yaşandığını iddia etti. Alkolün etkisiyle Hatice’yi ittiğini ve düştüğünü savunan sanık, "Öldüğünü düşünmüyordum, bayıldı sandım. Ayılsın diye banyoda suya tuttum" şeklinde bir savunma yaptı. Motosikletle hastaneye götürmeye çalışırken kaza yaptıklarını öne süren Koç’un, ambulansı neden geri gönderdiği sorusu ise davanın en karanlık noktalarından biri olarak kaldı.
Acılı Babanın Feryadı ve Avukatın Dikkat Çektiği O İşaret
Duruşmada söz alan Hatice Yalman’ın babası Duran Yalman, kızının Mustafa Koç tarafından kandırılarak götürüldüğünü ve zorla çalıştırıldığını iddia ederek, "Kızımı geri getirin, davamdan vazgeçeyim" sözleriyle yürekleri dağladı. Yalman’ın avukatı Selinay Arslan ise davanın seyrini değiştirecek o önemli noktayı bir kez daha vurguladı: "Hatice, ölmeden 2 saat önce markette o malum parmak işaretini yaptı. Bu, içinde bulunduğu büyük korkunun ve paniğin ispatıdır." Mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi ve delillerin incelenmesi için duruşmayı 13 Şubat 2026 tarihine erteledi.