Yad sözcüğü,Türkçemizde iki farklı anlamda kullanılmakta. Yad;yabancı olarak da anlamlandırılmak ta,aklıma düşen aklımda kalan olarak ta kullanılmakta.
Bir Azerbaycan Türküsünde;
“Dağlara çen düşende
Galbime gam düşende
Ruhum bedenden oynar
Yadıma sen düşende..” dizelerinde olduğu gibi yaşamımın yarım yüzyılını geçirdiğim,doğduğum,atalarımın yurdun şimdilerde uzaklara düşsem de bu yazım yolculuğunda aklıma düşen,aklımda kalan Sivas’dan sızıntıları okuyucularım ile paylaşacağım.
Sivas denince birçok kişi gibi ben de hep ne anlama geliyor diye düşünmüş ve araştırma yapmış birisiyim.
Anadolu’nun ortasında BAŞI GÖKLERDE AYAĞI SULARDA bu topraklar,tarih boyunca hep var olmuş önemli geçişlerin ve tarihi durakların merkezi olmuştur.
Öyle ki,Sivas tarihi,Anadolu tarihi ile özdeşleşmiştir.
Romalıların bin yıl süren Anadolu egemenliği o zaman Sivas topraklarında olan Zile Savaşı ile mümkün olmuştur.
Sivas adının anlamı ile ilgili analizlerime geçmeden önce Sivas denilince şimdiki Sivas topraklarını anlama yanılgısından kurtulmamız gerekmektedir.
İlk çağlardaki adlandırılmasından en son Osmanlı vilayet sistemine göre Sivas denilince hep,Kızılırmak ve havzalarını içerisine alan Orta Karadeniz ile İç Anadolu bölgesinin doğu kısmını kaplayan bir alanı kapsadığını görmekteyiz.
Roma egemenliğindeki Sebastia, Danişmentliler devleti sınırları,Eratna devleti ve Kadı Burhaneddin devleti sınırları,Osmanlı Devletindeki Eyalet-i Rum(Roma)sınırlarını kapsayan toprakların ve de Osmanlı vilayet sistemine geçildiğinde Amasya,Tokat,Şebinkarahisar,Aziziye(Pınarbaşı),Divriği ve Sivas merkez sancaklarının toplu adıdır SİVAS
Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mayıs 1919 da Samsuna çıktıktan kısa bir süre geldiği Havza,Sivas vilayet sınırları içerisindedir. Amasya’da yaptığı toplantı ve yayınlanan bildirinin Sivas topraklarında olduğu gerçeğini görmezden gelemeyiz. Atatürk’ün Sivas topraklarında 108 günden fazla kaldığı çok açıktır.
Bu kadar açıklamadan sonra gelelim Sivas,doğrusu SUVAZ adının kaynağına.
Birçokları gibi ben de bir zamanlar Sivas derken üç pınar,üç su anlamlarını karşıladığını benimsemiştim. Yıllar sonra edindiğim bilgiler bana bu benimsememi değiştirmeye neden oldu. Gördüm ki Sivas ismi Suvaz isminden günümüze dönüşmüş bir isim.
Bu ismin kökenine geçmeden önce Türklerin Anadolu’ya 1071 Malazgirt Savaşı sonrası geldiği tarih terimizi değiştirmemiz gerekmektedir. Türkler Anadolu’da 1071 tarihinden önce de var olmuşlardır.
Sivas,suv+as sözcükleri üzerinden incelediğimizde;Suv ya da su,bütün Türk dillerindeki,lehçeler ve ağızlarında hep su ya da suv olarak isimlendirilmekte.
Sivas bir “su” toprağıdır. Anadolu2nun en önemli ırmaklarından Yeşilırmak,Kızılırmak ve Fırat ırmağının üç büyük kollarından birisi olan Tohma ile Ordu’nun dereleri ve Melet Çayı,Seyhan ırmağının Zamantı kolu da Sivas topraklarından doğmaktadır.
Bu kadar çok ırmağın doğduğu topraklar için Gelelim AS ekine;
As,öz,uz,oğuz sözcükleri aynı anlamlı sözcüklerdir. Anadolu topraklarına da ASİA-OĞUZİA denilmesinin nedeni de bu değil mi?
Bu açıklama ile görülmektedir ki Sivas,Su Oğuzlarının yaşamış olduğu toprağın adıdır desek yanılmış olmayız.
SUOGUZ adını çok kez tekrarladığımızda bazı harflerin düştüğünü ve suoğuz söyleminin Suvas-suvaz söylenişine döndüğünü görmekteyiz.
O nedenledir ki Romalılar Suvas topraklarını egemenlikleri altına aldıklarında her yerde yaptıkları gibi tia ya da ia ekini getirmişlerdir. Bu ek yer anlamında kullanılmaktadır. Ülkemizdeki birçok yerleşim adının sonundaki “ya” eki “ia” eklemesinden gelmektedir.
Sebas+tia ismi de bu ekle sonrası oluşmuş bir adlandırmadır.
Dikkat çekmek istediğim bir başka konu ise bir dilden başka bir dile geçen sözcükler söyleniş ve yazım değişikliklerine uğradığını görmekteyiz.
Sivas ya da suvas(suoğuz) Roma topraklarına katıldığında Roma devleti tarafından Sebastia olarak isimlendirilmiştir. Burada bizleri yanılgıya düşüren durum Latin,Grek ve Kril alfabelerinden B harfinin dilimizde karşılığını bulan V harfini karşıladığını görmekteyiz. O nedenledir ki bizler yazıldığı gibi okuyan bir dile sahip olduğumuzdan Sebastia yazısını Sivastia olarak okumamız gerektiğini bilmeliyiz.
Aynı durum son yılların ve günlerin güncel yalanı olan Aziz Vlas adının yazılmasında ve söylenişinde görmekteyiz. Vlas söylenişi Blas olarak yazılmakta.
Bu örnekte doğrulanmaktadır ki,Roma isimlendirmesi olan Sebastia ismini okurken Sivastia olarak okumamız gerekir. Artık çok açıktır ki,Sebastia derken su oğuzlarının yeri olarak anlamamız gerekmektedir.Nitekim,Sivas ismi günümüzde hala Sivas’ın yerlileri,Kayserililer,Çorumlular tarafından Suvaz olarak dillendirilmektedir.
SU OĞUZLARININ YUDU SUVAZ A SELAM OLSUN...