Yelkenlerini şişirmiş beyaz gemiler bulutların üzerinden geçiyor. Sen buraları tanıyorsun. Çok gezdin bu dağlarda. İşte Çatalkaya. Bu da meşe palamudu.
Aşağıya inersen, kuşburnular, karamuklar, yarpuzlar. Duru Dere’nin sesi. Uzanıp kara toprağa, yıldız sayarak bu sesi dinlerdiniz. Yarın olacak mı derdiniz?
Tepede bir bayrak, ancak. Senin rüzgârınla dalgalanacak. Onlar geçiyor bulutlardan. Ormanlardan ve göllerden. Çocukların gamze çukurlarından. Arkalarında şereften bir iz. Birlikte cennete ağıyorlar.
Sen uyu. Yum kara gözlerini ve uyu. Yakana Kaçkar Dağları’ndan kaçmış mavi bir mine takacağım, yani unutma beni.
Makalenin devamını yenisafak.com'den okuyabilirsiniz.