''Dip kıyı temizlik '' lazım diye kalktı, o gün evin hanımı Gülderen hanım önce camları açtı, “Oh” mis gibi temiz hava girdi içeri, sonra balkonu yıkadı. Çiçeklerini suladı, çekmeceleri açtı işe yaramayan ne varsa yer işgal eden hepsini attı. Toz aldı, düzene girmesi gereken her yeri düzene soktu. Artık aradığı her şeyi daha kolay bulacaktı, her şey olması gereken yerde idi. Bahar koktu her odada, karma karışık olan ne varsa bu karışıklıktan kurtulmuştu.
İşte böyle kadın hep toplar onarır, düzenler, zihninden aynı anda birçok mesele geçer, arkadaşı ile konuşurken telefonda hem evini toplar hem cümlelerini toplar, bir taraftan da saçını toplar ama sonuç olarak toplar.
Hasta ziyaretine gidilecekse kadın organize eder, düğüne gidilecekse eşine en şık gömleğini ütüler. Kadın hiçbir zaman önce kendini düşünmez, “herkes ne giyecek”, hepsini ayarladıktan sonra kendi hazırlanır.
Pikniğe gider, hizmet eder, tatile gider hizmet eder. Hizmet dinlenmekten önce gelir. Toplamaya devam eder, piknikte mangalın kömürünü toplar, bardakları tabakları toplar, tatilde kıyafetleri toplar, bavulları toplar. Derler toplar. Yorulur mu diye soran olursa, hani oda can, yorulur tabi! Ama kadın kadından öğrenir toplamayı. Siz sofraya “önce erkek gelsin” diye büyütüldüyseniz, bilirsiniz. Hani hizmette zor gelmez aslında lakin kıymet bilen olursa gönlüde hoş olur.
Bir bebek dünyaya getirir, biraz nazlansa da olur ama hemen bebeğine süt vermek için tüm ağrılarını unutur. Bebeği iyi belensin diye var gücü ile uğraşır. Bir kadın çocuğu için dünyayı karşısına alır, evlattan bir gece ayrıldıysa, bin yıla bedel sayar. Kadındaki merhametten korkun! Çünkü çocuğu için yapmayacağı şey yoktur.
Sonra kadın ödev yapan çocuğun dağılan kitaplarını toplar, ders yapmayan çocuğunu motive eder, çocuğunu toplar.
Hısım akrabayı toplar, bir çay yapar, bir de yanına kek. Dert dinler teselli eder merhem olur. Derdi tasayı hüznü sinesine toplar.
Çoğu kadının sırtı ağrır, çareyi doktorda arar bilmez ki onca yük ağrıtıyor, kimi zaman sırtını kimi zaman yüreğini. Darmadağınık duygularını toplar, anılarını, geçmişini, ahlarını keşkelerini, niçinlerini, nedenlerini, sonra bir de bunlar için iç geçirir ama tekrar kendini toplar ve kaldığı yerden devam eder.
Kadın karnında can taşır, var mı ötesi,
Kadın yüreğine bir alem sığar,
Kadın lider doğurur, yiğit doğurur,
Kadın anadır, ana candır.
Bunca işi toplayan kadının gücü neye yetmez ki, yorulmuşsundur deyin bir bardak çay verin, sevmekten korkmayın. En güçlü bildiğiniz kadının bile, bir yanı hiç büyümeyen bir kız çocuğu vardır.
Bir kız kadın olmadan anne olmuştur zaten, tüm çocukluğu annecilik oynayarak geçirmiş bir kadına biraz sırtını sıvazlasanız yeter.
Üzmeseniz olmaz mı?
Ya da öldürmeseniz?
Bırakın çiçeklerini sulasınlar.
Bir kadını iki ye bölseniz yarı anne yarısı çocuk!
Bir kadını öldürürseniz hem anneyi hem çocuğu hem de kadını öldürürsünüz,
Bu kadar basit mi?
Gelin bahar kokulu yarınları olsun her kadının.