İçinde bulunduğumuz rahmet ayı bizde yolunda gitmeyen ne varsa düzeltmemiz için vesile olur umarım. Ramazan ayı insanın özünde var olan ''iyiliği'' gün yüzüne çıkması için kuşatıcı, arındırıcı biz yeter ki tüm bedenimiz ve ruhumuzla ramazanı yaşamaya niyet edelim. Yarınki oruca niyet eder gibi niyet etsek iyiliğe ve inansak iyi olacağımıza.
Kötü bir ahlak bir ortamda zikredildiğinde hep o kötü huyu bir başkasına yapıştırmak için gözlerimiz sağa sola bakar. Vicdanımızın sesini kısarız çünkü vicdanın sesi hakkın sesidir. 
Kuran 'da ve sünnette hangi davranıştan uzak durmamız bildirildiyse, bu Ramazan sadece ibadetlerimizi düzeltmek için uğraşmayalım bizi iyiler zümresinden çıkaracak olan hallerden de temizlenmeye niyet edelim. Bunlardan bir tanesi olan ''kibir'' lügat manası ile kendini üstün görme hali. Üstün görmek karşındakinin varlığını kabul etmemek, ben daha üstünüm demek. Şimdi Kur’an-ı kadimden bir ayet Allah c.c. ile Şeytanın arasında geçen ve bize bildirilen konuşma. Bu ayeti gerçek manada idrak etsek kibrin şeytanın ahlakı olduğunu fark ederiz . 
“Rabbin meleklere demişti ki: Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım. Onu tamamlayıp, içine de ruhumdan üfürdüğüm zaman, derhal ona secdeye kapanın! Bütün melekler toptan secde ettiler. Yalnız İblis secde etmedi. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu. Allah, 'Ey İblis! İki elimle yarattığıma secde etmekten seni meneden nedir? Böbürlendin mi, yoksa yücelerden misin? 'dedi. İblis: 'Ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın. 'dedi.”
Şeytanın kibrindeki iddiası o çamurdan ben ateşten!
Bizim iddiamız Malükül mülkün sahibi Allah’ın bizim için taksim ettiklerinden dolayı şükretmek yerine enaniyet dolu gözlerle etrafa bakmak. Bu duygu  Allah’ın karşımızdakine taksim ettiğini hakir görmek bir nevi.
Nihayetinde mülkün sahibi sadece Allah.
Bir dahaki yazıda kibirden ve kibrin altındaki duygulardan bahsetmek duası ile.