Gezi olaylarında aktivistlerden biriyle konuşmaya çalışmıştım. Sırayla gerekçelerini saydı, hiç birinde "kesilen ağaç" hikâyesi yoktu. Bugün ?hayır cephesi? oluşturan dış ve iç mihrakların istisnasız tamamı, o günlerde Gezi Parkı´ndan Türkiye´ye ayar vermeye çalışıyordu. Konuştuğum kişinin temsil kabiliyeti yüksekti; sabırla dinledim. Aynı fay kırığı hatları, aynı saflardaydı. Cemaatçiler, o olaylarda çok organize ve sinsi hareket etmişti.
"Hayır Çadırı"nda hayırcıların bizzat devlet başkanına söyledikleri de harfi harfine aynı?"Anayasa değişikliği" ile ilgili tek cümle kurmadılar. Kurdukları cümleler, kendilerine biçtikleri kimlikleri kişilik haline getiren fay hatlarına işaret etmektedir. Bir de laf ola torba dola cinsinden konuşan bağlantısızlar var. Çoğu iktidar nimetini eskiden az çok tadan, bu gün ise uzak olanlardır. Perinçek´in ulusalcı söyleminin dayanakları ile ?milliyetçi? söylemin birleştiği yerde duran bu kesimin doğru söyledikleri anlarda bile ciddiye alınmaları hiçbir zaman mümkün değildir. Sadece ifade özgürlüklerini kullanmış oluyorlar.
Gezi Parkı kafası, Türkiye´de muhalefetin vasatını temsil ediyordu; ?hayır odakları? da aynı vasata sahiptir. Konuşmalarının içinde hissedilen yüksek dozda nefret ve husumet ise artık ezberlediğimiz bir söylem? Daha ağızlarını açar açmaz 28 Şubat´tan Gezi´ye kadar, Gezi´den 15 Temmuz´a kadar bütün sosyal hareketleri ve tavırları çözebiliyorsunuz. Evet oranı çok yüksek çıkarsa belki oturup düşünmeye başlarlar ve ahlakî temelli, bilgi destekli bir muhalefet gerçekleştirebilirler. Zayıf bir ihtimal ama lazım olan şey budur.
Demokrasi tarihimizde İlk defa meclis bir kısmî anayasa değişikliği gerçekleştiriyor. Referandumun en önemli özelliği budur. Başkanlık sistemi, halkın kendi oyuyla devlet başkanını seçmesi demektir; bu ABD ve Avrupa´yı acayip rahatsız etmiştir. Bu sayede: her vesayetçi harekette, darbede dış ve iç ihanet odaklarıyla iş birliğine teşne odakların ve grupların ?ezberlenmiş nefret?lerinden korunabiliriz.
?Tayyip Erdoğan´dan sonrası ne olur?? türünden sorulara ve endişelere ise mahal yoktur. Akil baliğ ve namuslu her fert potansiyel devlet başkanı adayıdır.