Güz ayları, özellikle Eylül festivallerin yoğunlaştığı zaman dilimidir. Ara sıra "Kültür Şebekeleri"nden söz etmişliğim vardır. Fikrimi daha da geliştirme imkânını buldum, çünkü şebekeler pervasızca ve tıkır tıkır işliyor. Sn. Devlet Başkanı´nın en başarısız olduğumuz iki alan eğitim ve kültür demesinden yana da en ufak bir şey değişmedi. Şebeke kökünden "müşebbek" kelimesi de vardır. "Şebek" kelimesiyle de aynı kelime galiba türetilebilir ama konumuz dille ilgili değil. Efendim, bahsettiğim tipler fevkalade müşebbek insanlardır. Şebekelerine ise asla temiz su borusu karışmaz.
Özellikle içi dışı kapkara; gecikmiş ergenlik, ezilmişlik, kin duygularıyla dolu icra kurulu başkanları... Böylelerini piyasa daha uygun buluyor olabilir. Şehir belediyeleri, üniversiteler, vilayet kültür büroları genellikle bu tür başkanlara emanettir. Unvanları olması tercih edilir; öyle olunca her türlü çürük işi, yolsuzluğu, usulsüzlüğü aklamak son derece kolay olmaktadır. Kitapları basılan, televizyonlara çıkartılan, panel gibi etkinliklerle sivriltilen tipler hakkında soracağınız sorulara alacağınız cevaplar da peşinen yazdığım gibi olacaktır. Şu kim? Müdür. Peki ya bu? Nasıl tanımazsınız, yedi iklimin kültür pasaportunu cüzdanında gezdirir. Peki, yanındaki kim? Aaa, nasıl tanımazsınız sabık bakanlardan birinin baş danışmanıdır. Ya onun yanındaki? Haaa o mu? Güç kimdeyse onun borusudur... Elbette en başarısız olduğunuz konu: Eğitim ve kültür olmuştur ve olmaya devam edecektir. Kendime paye biçmek için söylemiyorum, çünkü zaman en büyük hakem olacaktır. ?15 Temmuz Koçaklaması?na son derece profesyonel bir ekiple bir klip hazırlanmıştı. Ülkemizin meşhur haber kanalındaki şebeke uzantısı, son anda müdahale etmişti. Kendi kanalının ekip ve elemanlarının emeğine bile saygı göstermeyen insan çeşidi bunlar. Çünkü şiire değil, şairinin kişiliğine bakıyorlar. Bence şair boyun eğmeyen adamdır. Boyun eğiyorsa sözde cariyedir. Al birini, vur ötekine.
Liyakatten söz edilen bu günlerde seyredin ve parantez içine alın yaptıkları işleri. İstisnasız özlerindeki çürüklüğün kabuktaki faaliyetlerine nasıl yansıdığını görürsünüz? Azıcık iktidar nasip oldu, nefslerine alet etmedikleri hiç bir değer kalmadı. Kudreti, serveti, yetkiyi dar bir müşebbek sistem içinde paylaşarak her şeyi iliğine kadar sömürdüler, sömürmeye de devam ediyorlar.
Şehirlere hakikaten değer katan insanların, böyle ağızlara düşmesi ise ayrı bir ibretliktir. Geçen yıl da aynıydı, önceki yıl da, bu yıl da aynı işleyiş... Ceplerine belki üç kuruş para da sıkıştırılmaktadır, ?profesyonel vatansever?lik yaygın ahlakıdır çünkü? Bir şehirde bu tür bir panel düzenleniyorsa meselâ? Konuşmacıların, anılan merhum zevata "vasiyetlerini yerine getirecek" kadar yakın dostları arasından tercih edilmesi gerekmez mi? O kişi ile çok önemli ve son röportajı yapan yazarlar davet edilmez mi? Neredeyse hane halkı kadar yakın ve neredeyse baba-oğul gibi mesai yapan kalem işçileri tercih edilmez mi? Kalite ve eserleriyle mümeyyiz insanların göz ardı edilip; şebeke üyelerinin dizilmesi: bu tür faaliyetlerin kültür değil, göz boyama numarası olduğunu göstermektedir? Ama her zaman kendilerinden bekleneni yerine getirdikleri için tebriki hak ediyorlar. Bu tür işleyişlere, bu şekilde emek veren herkesi istikrarlı seviyesizliklerinden ötürü tebrik ederim.
Güz Festivalleri, daha önceleri de tutarsızlıklarla doluydu; bu sefer gözlemlediklerim ise tutarsızlığı aşarak iğrençleştiğinin küçük ve büyük alametlerini tam olarak yansıtmaktadır. Kıyametleri yakın da olabilir. İşin iç yüzünü bilmeden lafa dalanlar sussun; ilgili olan kim ise, bilgisini söylesin. Taraftarlık, trollük yaparak fikir bulanıklığına yol açanlar, sözün topuğuna kurşun sıkanlar insan değil; sahibini onaylayacak seviyede programlanmış robotlardır. Bilenler ve anlayanlar ise lütfen bir kenara yazsın ve unutmasınlar. Hesap soracağımız bir gün gelirse ?ki inanıyorum gelecektir- elinizde delil olsun. Bu tür şebekelerin kurumlarca onaylanması ve yetkililerce takip altına alınmaması ise devlet ve devlet adamı ciddiyetine yakışmamaktadır.
Başka bir açıdan da şöyle bakılabilir: liyakate riayet yüz üzerinden yüz? Alttakinin layık olduğuyla, üsttekinin layık gördüğünün kesişim noktası; liyakat sisteminin tebellür ettiği diyagramdır. TDK´nın bulduğu karşılığıyla: çizenek? Doların seyrini en azından bir müddetliğine boş verin, bu çizeneğe bakın. Eğrinin aşağıya doğru meylini sayfada gösterecek yer kalmadı.
GÜZ FESTİVALLERİNİZ MÜBAREK OLSUN
Berat Demirci
Yorumlar