Okumayı sevenlere önerim: Dinlerarası diyalog konsillerinin(!) ilkinden sonuna takibidir.
Bunu okuyun, kuşatmayı anlayın!
Abant Gölünde, İznik´te, Boğaziçi´nde papanın adamlarıyla, patriklerle kayık yüzdüren ben değildim her halde. Dünyanın dört bir tarafında "Dinlerarası diyalog" toplantılarına katılan teoloji mühendisleri ne âlemdeler. Lüks otellerde Fetulla´nın sermayesiyle, Vatikan´ın yüksek organizasyonlarıyla...
Oralarda bir iskemle kapabilmek için en ehl-i sünnet müçtehidi geçinenleriniz bile kuyruğa girmiştiniz.
Yemeğin üstüne haşhaş da var mıydı, La Hocalar?
Bunların bir kısmıyla ve tabii en kıdemlileriyle yığınla yazışmalarım var!
Şunu söyleyeyim kapak olsun:
Haçlı düşünürlerinden zerre kadar korkum yok, bu ülkenin teologlarından felaket korkarım, çünkü ucuzlar. Teoloji Mühendisi olanlarından ise korkmak bir yana, ihanet sezerim...
O toplantılara katılmak için, tebliğ sunmak için birbirinizi tepelerken, yemeğe tuzla başlama sünnetini de yerine getiriyor muydunuz?
Pek muhterem H.K hoca ile A. Bula´yı birleştiren vasatı da yazarım ama boğaz dokuz boğum... İçimizde, bizzat yanımızda olan teologlardan korkarım. "İslam düşmanı!" ilan ederler ve milli görüş uzantısı vakıf gençlerini bile paçalarıma salarlar ve kılları bile kıpırdamaz...
Türkiye´ye karşı ama "Tayyip Erdoğan Düşmanlığı" maskesiyle sürdürülen bu küresel savaşa, "Haçlı Seferi" dediğim için kınayanlar, paranoyak olduğumu söyleyenler oldu.
Aymazlık değil, aptallık!
Tamam, paranoyak olabilirim ama aklım var ve en büyük nimet. Cezaî ehliyetimin iki cihana şamil olduğunu bizzat mahkemelerde tescil ettirdim. Teferruatını yazsam ayıp değil, günah olabilir. Amel defterine sevap haneme yazılsın dilerim.
Dinlerarası Diyalog toplantıları, bu tezgâhın ana karargâhıydı.
Hâlâ bu işin arkasında Haçlı yok diyenler, o haçın uzun sapı var ya...
Ne diyecektim yahu!
Haç´ın o uzun sapı, koynunuza girsin.
"Kime iyi dedikse koynunda haçı çıktı..." diye bir atasözümüz var, bilmeyenler de öğrenmiş olsun!
Önce İslam´la diyaloga girin?
Kur´anın buyruklarıyla ve Resulullah´ın ahlakıyla!