Gökhan KARA ile İstişare’nin bugünkü konuğu Diyetisyen Betül Eylül Çiçekliyurt…
Son dönemde sosyal medyada dolaşan sayısız diyet ve beslenme önerisi, toplumda ciddi bir merak uyandırıyor. Ancak bu önerilerin hangisinin doğru, hangisinin sağlığa zarar verebileceğini ayırt etmek her zaman kolay değil. Bu soruların yanıtını bulmak için Diyetisyen Betül Eylül Çiçekliyurt ile konuştuk.
Son dönemde sosyal medyada hızla yayılan diyet ve beslenme önerileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sosyal medyada bilgiye ulaşmak kolay ama doğruyu yanlıştan ayırmak zor. Her gün yeni bir diyet trendi ortaya çıkıyor ve insanlar bunları hızla deneyip sonuç almak istiyor. Oysa doğru beslenmeyi öğrenme süreci, sihirli değnek değmiş gibi hemen sonuç verecek bir süreç değil; sabır ve istikrar işin kilit noktası… Sosyal medyanın hız kültürü ise insanları daha sabırsız ve tahammülsüz hale getirerek, sağlık zararlarının yanında uzun vadede diyet kavramından da uzaklaştırabiliyor.
Diyetisyen olmayan kişilerin sosyal medyada verdiği tavsiyeler, bireylerin sağlığını nasıl riske atabilir?
Biz diyetisyenler için bile beslenme biliminin tümüne hakim olmak, uzmanlaşmak zorken, sadece kilo vermesiyle spor yapmasıyla ön plana çıkan kişilerin milyonlara ulaşarak tavsiye vermesi oldukça tehlikeli. Uzman olmayan kişilerden alınan tavsiyelerle, evde denenen ‘pratik’ tarifler, baharatlar veya bitkiler; hipertansiyon, diyabet veya dolaşım sorunları olanlarda karaciğer hasarı ve hastalıklarında geri döndürülemez tehlikeler yaratabilir. Ayrıca sürekli yeni şeyler deneyip başarısız olmak, kişileri psikolojik olarak yıpratıyor ve gerçek bir uzmana/diyetisyene başvurduğunda sürece inançlarını azaltıyor. Biz de bu yorulmuş metabolizmaları sürece hazırlamaya çalışıyoruz.
Popülerleşen “3 günde 5 kilo” tarzı diyetler hangi sağlık sorunlarına yol açabilir?
3 günde 5 kilo’ gibi hızlı kilo kaybı vaat eden diyetler, genellikle sıvı ve kas kaybına yol açar, metabolizmayı yavaşlatır ve enerji düşüklüğüne sebep olur. Bunun yanı sıra elektrolit dengesizliği, tansiyon dalgalanmaları, kalp ritim bozuklukları gibi ciddi sağlık sorunları ile karaciğer ve böbrekler üzerinde baskı oluşturabilir. Psikolojik olarak da kişiyi yıpratarak diyete olan güvenini azaltır.
Okuyucular sosyal medyada gördükleri diyet önerilerinin güvenilir olup olmadığını nasıl anlayabilir?
Sosyal medyada gördüğünüz diyet önerilerinin kaynağı çok önemlidir. Uzman olmayan kişilerden veya belirsiz kaynaklardan gelen bilgiler güvenilir değildir. Bir bilginin güvenilir olup olmadığını anlamak için, kaynağın güvenilirliği, kanıt düzeyi, kimler üzerinde ve ne kadar süreyle çalışıldığı gibi detaylara bakmak gerekir. Dünyaca kabul gören sağlık otoritelerinin kılavuzlarında yer alan diyetler daha güvenilir kabul edilebilir ancak en doğrusu kişiye özel beslenme danışmanlığıdır. Bu nedenle diyetisyen ve doktorunuza danışmadan uygulamamak gerekir.
Bilimsel temeli olmayan bu tür tavsiyelere karşı toplumsal farkındalık nasıl artırılabilir?
Toplumsal farkındalığı artırmak için doğru ve bilimsel bilgiyi paylaşan uzman içerikleri çok önemli. Okullarda ve sosyal medyada beslenme eğitimi artırılmalı, insanlar bilgileri uygulamadan önce kaynağını sorgulamayı öğrenmeli. Ayrıca hem ana akım medya hem de sosyal medya platformlarında diyetisyenler ve beslenme uzmanlarıyla iş birliği yaparak doğru içerikler tek bir kaynaktan paylaşılıp çoğaltılmalı, sağlık alanında yapılacak paylaşımlar yasal düzenlemeler ve yönetmeliklerle sınırlandırılmalıdır.
Sizce sosyal medyanın sağlıklı beslenme konusunda olumlu bir katkısı olabilir mi, varsa nasıl?
Sosyal medya doğru kullanıldığında sağlıklı beslenme konusunda farkındalık yaratabilir, insanları bilinçli seçimler yapmaya yönlendirebilir ve özellikle gençler arasında sağlıklı yaşam kültürünü teşvik edebilir. Uzmanların paylaştığı bilgiler ve tarifler, toplumsal beslenme bilincini artırmak için etkili bir araç olabilir; ancak burada önemli olan, içeriklerin güvenilir ve bilimsel temelli olmasıdır.
Son olarak, sosyal medyada beslenme önerilerine ilgi duyanlara sizin kişisel tavsiyeniz ne olur?
Bu konuda tavsiyem, kendilerine sadece kısa ve kolay çözümler sunanları değil, sonuç odaklı olmayıp sürece odaklanan ve kişiye özel rehberlik eden uzmanları takip etmeleri olur. Önemli olan, sizi bağımlı kılmak yerine kendi bedeninizi tanımanıza ve sağlıklı alışkanlıklar kazanmanıza yardımcı olacak, zaman ayıran profesyonelleri tercih etmektir.
Diyetisyen Çiçekliyurt’un da vurguladığı gibi; sağlıklı bir yaşam, kısa vadeli çözümlerden değil, güvenilir kaynaklardan öğrenilen, sabırla sürdürülen ve kişiye özel yaklaşımlarla beslenen istikrarlı adımlardan geçiyor. Sosyal medya bu yolculukta ilham verebilir ama doğru pusula her zaman bilimin ışığı olmalı.