Biraz geçen haftaki yazıdan devam etmek istiyorum, izninizle. Demiştik ya şikayetçiyseniz halinizden, ahvalinizden, elinize bir kalem kağıt alın ve başlayın : hayatınızdaki olumlu giden ne varsa, hemde bu şükür listesini yazmadan evvel, düşünün uzun uzun ta yaratılış hikayenizin başına dönün. Yokluk hırkası üzerinizdeydi. SENAİ DEMİRCİ hocanın tanımıyla, « kimse tanımazdı sizi ». « Gülşah » diye biririn varlığından habersizdi herkez, ALLAH lütfetti, ve ruhundan üfledi, donattı sıfatları ile esmasıyla, ne güzel anlatır. Senai hoca bunları.
Öyle ya hiçtik var olduk, bir kudsi hadis derki « Bilinmeyi murat ettim kainatı yarattım » varsın Allahım en çok da kendi varlığım ile senin varlığına ulaşıyorum, her nefes alışımda, kalbimin her atışında bu muazzam sanatın yaratıcısını düşünüyorum !
Sonra şükür listeme aldığım ve verdiğim nefes için bir hamdolsun yazıyorum,
Konuşuyorum,
Görüyorum,
Duyyorum,
Gönlüm var seviyorum,
Duygularım var bazen hüzünlenip ağlıyorum bazende sevinip gülüyorum.
Organlarımın hiç aksaklık yapmadan çalışması yetmezmi şükür için ? Ancak vücudumda bir ağrı olursa o organımın varlığını hissediyorum !
Her şey kusursuz !
Sonra bunca kusursuzluğu bırakıp ,hayatla ilğili kusurlar arıyoruz. Hemde bunca şükredilecek durum var iken yine sorunlar içinde boğuluyoruz.
Halbuki dünyaya gönderilirken bizi dertsiz tasasız bir yere gidiyorsun denmedi ki !
Misafirsiz dendi, saha imtihan sahası ,yanından ayırmaman gereken yegane mesele, şükür !
Allah (c.c) kur´an-ı kadimde soruyor , « şükretmez misiniz ? » Ve vad ediyor, « şükredene elindekini artırırım » ,tercih bizim : ya isyan ile yanmış kül olmuş bir hayat yada şükür ile donanmış bir hayat. Aklı selim insan şükür yolunu seçer elbet.
Bence çocuklarımıza da öğreteceğimiz meseleler arasında ilk sıraya almamız gereken bir mevzu, çünkü şükretmeyi bilen insan kanaat etmeyide öğrenir beraberinde. Çocuğunuz küçükken siz yanında bolca isyan ettiyseniz, yaşama, hayata, sunmadıysanız şükür şerbetini ona yazık ettiniz. Rol modelsiniz çocuğunuza oda sizin gibi isyan edecek ve hiçbir zaman mutlu olmayacak,
Şükür, kanaati kanaat mutluluğu getirir !
Senin olmayan bir hayatta hep gözün kalacak, ve elindekinin kıymetini hiçbir vakit idrak edemeyeceksin, hırs ateşten bir gömlek !
Bu gömlek bize insanlık, müminlik gömleğimi çıkarttırır, ve paramız varsa, kariyerimiz sosyal hayatta statümüz varsa kabul göreceğimizi düşünürüz. Hayır biz yaratılmışların en şereflisi insanınız biz eşrefi mahlukatız, gönlümüzde imanımız var biz resullahın ümmetiyiz ! Yetmezmi bu kadar statü ?
Mülk Allahın ve bu dünyada bizim gayretimiz ve çabamız doğrultusunda Allahın dileği kadar nasibimiz vardır.
« Şükretmez misiniz ? » ayeti düşsün evimize, gölümüze dip bucak her yere ve şükür ile bezensin donansın her yer.
Kanaat çiçekleri açsın artık isyan sokaklarında, isyanın mümin işi olmadığını anlasın virane gönüllerimiz. Kötü bir alacaklı gibi davranmadan naif ve nazikçe İbrahim duası misafir olsun bize, « Ya ! Rab, dünyada ve ahirette iyilik ve güzellik ver ! Ya Rab, bize afiyet ver ! ».
Şükürler olsun ! Bin kez kalem yazı yazmayı öğretene !
Selam olsun bu yazıyı okuyan herkese.
Her şey kusursuz !
Gülşah Akkaş Yaman
Yorumlar