Futbol oynarken sadece ayakların değil, beyninin ve yüreğinin de yeşil zemin üzerinde olması gerekir.
Diğer spor dallarına nazaran futbolda alınan mağlubiyetin faturası ilk olarak teknik direktöre kesilir.
Bir futbol takımında en çok sorumluluk yüklenen figür teknik direktördür.
Teknik direktör; bir ekol, bir rehber, bir stratejist ve en önemlisi bir liderdir.
Bu özellikleri taşıyan teknik direktörler, zamanla başarıyı yakalarlar.
O nedenle teknik direktörlerin liderlik tarzları birbirinden farklıdır.
Birçoğu disiplini ön planda tutarlar ve her kararı kendileri vermek isterler, alır.
Bazıları ise son derece demokrattırlar, oyuncularına alan tanır, fikirlerini önemserler.
Futbolcusunun oyun anlayışına göre oyun sistemini kuran ve oyun anlayışına saygı duyan hocalarda yok değildir.
Elbette, teknik direktörler için her stilin avantajı olduğu gibi zorlukları vardır.
Asıl önemli olan, kulüp kültürü ve oyuncu grubuyla uyum sağlayabilecek doğru liderliği sergileyebilmektir.
Teknik direktörün futbolcular üzerindeki etkisi, yalnızca maç gününde değil, haftanın her gününde hissedilir.
Bunlar, günlerce çalışarak oluşturulan taktik, oyun planını, sahaya çıkacak futbolcu kararları…
Saha dışında da iyi bir lider olmak zorundadır.
Futbolcuların psikolojisini, yönetimle ilişkileri, medya karşısındaki duruşu ve taraftarla takım arasındaki bağı kurmak gibi.
Basında çıkan bir haber, kulüp içindeki çekişmeler ya da yıldız oyuncunun memnuniyetsizliği, hepsi teknik direktörün çözmesi gereken bir denklem haline gelir.
Teknik direktörün ikili ilişkileri kuvvetli olmalıdır.
Günümüz futbolunda oyuncuların maçlara motive edilmesi çok ama çok önemlidir.
Bu nedenle futbolcular, teknik direktörler tarafından birey olarak görülmek, duyulmak ve anlaşılmak istiyorlar.
Futbolcuların birçoğunun egosunun yüksek olduğunu ve özel ilgi bekledikleri az çok biliyoruz.
İşte bu nedenle teknik direktörlerin futbolcularla iyi bir bağ kurması gerekir.
Kısacası; teknik direktörün yalnızca sahaya çıkaracağı futbolcuları ve maçın taktiğini belirlemesi yetmiyor.
İnsan yönetiminde de usta olduğunu göstermesi gerekir!
Lider, takım kazanırken değil, mağlubiyetler olduğu zaman ortaya çıkar.
Alınan mağlubiyetin ardından soyunma odasında dağılan takımı toplamakta bir liderlik becerisidir.
Bir teknik direktör artık sadece antrenman programı yazan bir futbol adamı değildir.
Kulübü, taraftarı ve medyayı yönetmelidir.
Futbol da oyun kuralları ve sistemler, değişir.
Gerçek teknik direktörlerde olan güven, iletişim ve karizma değişmez.
Kalın sağlıcakla...