Gençliğimizde aklımızın yatmadığı işlrre muhalefet ettiğimizde "Emir büyük yerden!" derlerdi, diyenler hep küçük adamlardı, küçük ama ?profesyonel? idiler.  O da önemli değil, sonuçta hep kaybederdik...
Yine kaybediyoruz...
?Kim kaybediyor?? sorusuna bir yığın cevap aradım, net bir cevap bulamadım. En iyi cevap: 15 Temmuz´da anında görüntü, beklemeden ses veren ?amatör vatansever?ler olabilir. Vatan sevgisinin amatörü olmaz elbette;  ?profesyonel vatanseverler? olduğu için daha iyi anlaşılsın diye kullandım.
?Profesyonel vatanseverler?in şahı Fetulla´dır ve  onun örgütü yığınlarca vatanseveri tepe tepe kullanmıştır. Aynı şey Ak Parti içerisinde yuvalanmış, tüm ?profesyonel vatanseverler? için de geçerlidir. Bunların bir kısmı da zaten Fetö ile bağlantılı olabilir.
"Ucu kime dokunursa dokunsun!" demiştiniz Sn. Cumhurbaşkanımız! İşin ucunda olanları şakır şakır yetkiniz dâhilindeki makamlara atadınız! Size yardımcı olması gereken Ak Parti il yönetimlerinin, yetkilerinin olmadığını yahut kullanamadıklarını düşünüyorum. Ama istihbarat raporları, şu an en azından en ihtiyaç duyulan kaynak olmalıdır.
Bence Sn Cumhurbaşkanımız gerçekten yalnız ve hâlâ da yalnız. Atadığınız adama bizzat bir bakan yahut güveninizi kazanmış bir bürokrat referans olunca imza atmakta bir beis görmüyorsunuz. Oysa o mevkiye daha önce gaflet sonucu getirilen adamlar örgütçülüğün en kralını bilen adamlar. Bir de bu kişiler İmam Hatip kökenli olunca akan sular duruyor tabii... Sanki oralar Fetö´ye karşı muska ile korunaklı... Sivas´ta Feto´nun A takımı da, B takımı da bence çok iyi himaye ediliyor! Belge bilgi ve istihbarat raporları da kâr etmiyor her nasılsa.
Henüz bir soruşturma olmadığını, tersine soruşturulması gereken kişilerin özenle isimlerinin örtüldüğünü düşünüyorum. Fetulla´nın en profesyonel vatanseverleri hem görevdeler, hem de göreve getirilmeye devam ediyorlar?
Basit bir örnek vereyim: Çok seneler evvel Sütun Yayınları iki kitabım yayınlandı. Kökünü köçeğini bilmem ve o sene de bu yayınevi Türkiye Yazarlar Birliği´nin yayıncılık ödülünü kazandı. Ödül kazanan kişiyi kapının önüne koydular ve benim kitaplar da kaybedildi, evet resmen kitapları adeta bir ?karadelik? yuttu. Bana, geçenlerde biri bunu hatırlatarak, benim de ?Aldananlar?dan olduğumu söyledi. İzah ettim ama o sözün altını da anladım. Benim durumum böyle; Sızıntı, Yağmur, Aksiyon gibi dergilerle göbek bağı olanların ise taltif edilmesi çok ilginç. Hani şu geliyor aklıma: Az bir bağlantısı olanları silkelerken, açığa alırken; kuvvetliler neden ve kimler tarafından korunmaktadır. Örgütün derinliği ne kadardır?
Aldananlardan değilim ve asla aldanmayacağım. İddialıca söylüyorum, çünkü bu konularda bizzat Hz. Allah´ın koyduğu ilkelere imanım tamdır. ?Aldandım!? diyenlere de asla aldanmam, bu aldanmaların muhtemeldir ki, nakit cinsinden bir karşılığı olabilir.
Şimdi ?Biz kaybedenler!? yine kaybedelim ama Allah korusun bir 15 Temmuz daha yaşanırsa, örgütün as elemanları kimler olabilir ve sokağa çağıracak adam bulamazsanız durum nereye varır? Korkak biri olarak soruyorum ama ihtimallerle de düşünen biriyim.