Çocukluk yıllarımızda ,gençlik yıllarımızda hep hayalimizdi Mavi renkli Bisan Marka bisiklet.

Gürün'ün tozlu yollarında sanki son model Ferrari sürüyor gibi hissederdik.Çift  ayna, aynalardan sarkan bozuk kasetlerden yaptıgımız kahverengi püsküller ve birde teker dinamosundan güç alan ön lamba ve pilli korna oldu mu aga bizdik ,paşa da bizdik.

Yollarımız bozuk ve çalı dikeni oldugu için sürekli tekerler patlardı.Muhittin Usta'ya sürekli para vermemek için tüm bisikletli gençler usta olmuştuk.Birbirine şambley, pompa emanet verirdik.

İlk bisikleti Sumak ve Ceviz başaklayarak 6 bin liraya almıştım.Orta Okul'da idim .Bisikletin freni yoktu.Mahalle komşum Birol Gül  ile Kadir Aga tarlasından Minnitin düzüne götürdük.Orda araç pek geçmezdi.Yol düzdü.Freni olmadıgı için duracağımız zaman kolumuzun bacağımızın yaralanmasına aldırmadan tarlaya sürer durdururduk. Bisiklete biniyorduk. Mutluyduk.Düşünce  iki yaramız olmuş ,biraz kan akmış razıydık.

     Lise yıllarımda Yılmaz Kondu'dan 160 bin liraya 4 taksit ödemeli  Mavi Bisan Marka bisiklet aldım.Çakşur'da mahalle  bakkalımıza çarşıdan bir iki koli mal getiriyorum.Genelde dere yolunu kullanıyordum.Rüzgarın oglu gibiydim.Aldığım hiç bir otomobilde Bisan bisikletin verdigi mutlulugu yaşamadım.

      Mahalle komşumuz arkadaşlarımız Alper Vardar  ve amcasının oglu Hakan Vardar'la  20 km uzaklıktaki Gökpınar'a gittik.Tabi daglık yollardan dolayı tekerlerin fren pabuçları silindi gitti.

     En sevdigim Şuul yoluydu.Benim için özeldi.Düz yolu vardı ve asfalttı.Adalet ve Menşur halamlar bu mahallede otururlardı.Lise arkadaşlarım vardı.

Yaşıtım hala çocuklarının yanına gitmek ,görebilirsem bir lise arkadışımı bulmak bir sebepti.Bisan bisiklet  lise yıllarında duvar gibi örülen,söylenmeye korkulan, duygulara gem vurulan sevdaların gezdigi  cadde ve sokaklarda görsel avcılık binegimizdi.

     Şuul Kanyonu benim için  balık demekti. Kayalıkların alt kısmına Akşam Namazına yakın Ağ gererdim.Balık akşam serinliginde yayılır ve ağa düşer.Gece ağı fark eden olmazdı.Ya halamlarda kalır ,yada Çakşurdan Sabah Namazından sonra bisikletle gidip ağı ve balıkları  toplamam gerekirdi.Ha...Geç mi kalırsam ?Ağı ve balıgı çalarlardı.

     Bu yazı ile paylaştıgım fotograf yine Şuul'a giderken,bakkalımıza  Tekelden iki kilo maltepe sigarası aldıgım fotograf.

     Mavi Bisan her çarşı gezisinden sonra yıkanır,kurulanırdı. O benim özelim ,güzelim,arkadaşım , Lise yıllarım ve sonrasının sırdaşı idi. Gürün 'ün tozlu yollarını,güzergahımızı,içimizde ulaşma arzusunu bir ben bir o bilirdi.O benim en yakın dostumdu.Muhteşem ikili idik.Red Kit ve atı Düldül, Tommiks ve atı Napolyon gibiydik.Babamdan gizli dügünlerde saz çaldıgımda Amfi ve çantalı baglamayı taşımakta onun işi idi.

    En zorlandıgımda amcamınoglu Yaşar Çakmak'ın benden habersizce annemden bisikleti alıp arada kaçamak yapmasıydı.

       Üniversiteye gidince babam 'Bir daha binmez,koca adam oldu.' diyerek bisikletimi satmış.Eve geldigimde yerini boş gördügümde  derin üzültü duydum.Sadık dostum yoktu.Bana anılarımızı bırakıp gitmişti.Ben onun üzerinde kendimi hep daha güçlü hissderdim.O günden sonra hiç bisiklete binmedim.Mavi Bisan a ihanet gibi düşündüm.O demirdi ancak ben ona hiç demir yıgını gözüyle bakmadım.Benim gözümde bir kişiligi ve ruhu vardı.Gençlik yıllarımın şahidi artık yoktu.O gün büyüdügümü anladım ama ruhumdaki çocuk hep var olacaktı.Şimdi nerde Mavi bir bisiklet görsem yüregimdeki çocuk heyecana kapılır.

       ...Ve 35 yıl sonra degerli dostum Türkiye Bisiklet Federasyonu As Başkanı Bahattin Akyön arayıp 'Ercihan seni Federasyonda Türk Cumhuriyetleri Bisiklet Sporunu Geliştirme Kurulu üyeligine düşünüyorum 'deyince Mavi Bisan gözümün önüne geldi.Duygulandım.Mavi Bisan'ı yeniden bulmuş gibi sevindim.Bisikletimi satan  babama göre koca adamdım ama bisikleti kaybolmuş ve sonrasında bulunan çocuktum.Mavi Bisan beni çagırmış gibi oldum.

       'Bisiklet sporu  üyeligi de nerden çıktı?diyen dostlarda bu yazıda sanırım bir cevap bulmuşlardır.Şimdi inşallah ekip olarak Türkiye'nin 39'cu ve ilimizin ilk Bisiklet Kulübünü kuruyoruz.Gençliğinin  değerlisi Mavi bisikletini bulmuş bir çocuk duygusu ile gayret gösteriyoruz.Biliyorum ki her insan'ın hayatında bir bisiklet anısı ve macerası vardır.

      Her zaman 'Herkesin hayatında 3-5 hikaye ve 3-5 flim senaryosu vardır.'derim.

Mavi Bisan'da benim hayatımın hikayeleri den bir tanesi...