Bu muhteşem galibiyeti bana göre en çok taraftar hak ediyor.
Sivasspor, yaklaşık iki sezondur oynadığı futbolla taraftarlarını mutlu etmiyordu.
Bunu kazansa da kaybetse de yapıyordu.
Özellikle Ömer Erdoğan’ın takımın başına geçmesinin ardından oynanan futbolunu yanı sıra puan alınamaması da çileden çıkartmaya başlamıştı.
Son 5 maçta galibiyeti yoktu, Ömer Erdaoğan’ın Takımın başında tek galibiyeti vardı oda Kayserispor’a karşı alınmıştı.
Bu kötü gidişe dur demek için takımın başına getirilen Rıza Çalımbay, ilk maçında sahadan net bir skorla galip ayrılarak yüreklere su serpti.
Futbol çok güzel olmasa da alınan skor ve tribünde taraftarlar muhteşemdi.
Sivasspor’da teknik direktör olarak Rıza Çalımbay’ında yaptığı kadro tercihi, sakatlıkların çok olmasına rağmen kusursuzdu.
Göztepespor maçının futbolcu olarak asıl görünmeyen kahramanı Efkan’dı. Ömer Erdoğan’ın sürekli kanatlarda görev verdiği Efkan, ilk defa kendi mevkiinde yani on numara pozisyonunda oynadı.
Attığı paslarla ve girdiği pozisyonlarla “ben de buradayım” mesajı verdi.
Aslına bakarsanız, puan cetvelindeki konumumuz gereği öyle bir maç oynadık ki saha içi oyununa bakacak halimiz yoktu.
Kazanalım yeter, modundaydık hepimiz!
Kadronun verimsizliğini ve yetersizliğini hiç aklımıza bile getirmedik.
Sahaya çıkan, 11 kırmızı beyaz çubukluya kilitlenmiştik!
İçerisinde kimin yada hangi isimlerin olduğunun bir önemi yoktu.
En kısa sürede sonuç beklediğimiz dönemdeyiz ve sonuçların ilki geldi. Hem de müthiş bir taraftar desteği ile 3-1'lik net bir skorla...
Göztepespor, Hatayspor, Adana Demirspor ve Rizespor maçlarından alacağımız 10 puan bizi düzlüğe çıkarır diye yazmıştım.
İlk ayağını, 3 puanla geçmiş olduk!
Şimdi sırada Hatayspor galibiyeti diyelim...
Hatayspor’u mağlup ettiğimiz takdirde rahat bir nefes alırız.
Milli araya potanın dışında girebiliriz...
İşte o zaman tadından yenmez...
Çünkü Rıza hocanın şimdilik yetersiz gördüğü isimler oynamak için o arada öyle çalışacaklar ki, tam bir forma savaşı yaşanacak.
Bu durumda da Sivasspor kazanacak.
*
Göztepe maçı özelinde Efkan’ın gol atamasa da orta sahada sağladığı pas alanları değerliydi.
Haris Caharisis’in dinamizmi değerliydi...
Samuel’in takımı sahiplenen ve mücadeleci oyunu önemliydi.
Ve bu zamana kadar çok fazla göremediğimiz, bunun nedenini de bilemediğimiz Bekir Böke’de doğru zamanda olması gereken yerdeydi.
Sonko'ya gelecek olursak, sanki Sivasspor’u küme düşürmeye gelmiş.
Her maç ayrı bir fiyasko...
Bir parantez de taraftara açalım.
Sivas Yeni 4 Eylül Stadyumu sezonun en coşkulu taraftarını gördü.
Takımın çok kötü oynadığı ve 1-0 geride olduğu ilk yarı soyunma odasına giderken, taraftar “Bizler inandık, siz de inanın, bizim için bu maçı alın' diye moral verdi.
İkinci yarı da olan oldu.
Bu muhteşem galibiyeti bana göre en çok taraftar hak ediyor.
En büyük cefayı, kahrı, üzüntüyü onlar çekti, şimdi mutluluğu da onlar yaşamalı...
Kalan maçlarda da inanıyorum ki taraftarımızın desteği artarak devam edecek.
Tebrikler büyük Sivasspor taraftarı.
Kalın sağlıcakla...