«Mal toplayıp onu tekrar sayan, insanları arkasından çekiştirip kaş göz hareketleriyle alay edenlerin vay haline !» Hümeze süresinin 1 -2 ayetleri. Kur´an-ı Mev´ize de beyan edilir ki, insanları hem arkadan çekiştirmek, hem de « kaş göz hareketleri » ile karşımızdaki kişiyi rahatsız edici tutum ve davranışlar sergilemekten men edilmişiz. Bazen sosyal hayatta olmanın çeşitli kaide ve kuralları vardır. Bunlardan en önemlilerinden biriside karşımızdaki bireyi rahatsız etmemektir. Bizi diğer canlılardan ayıran en bariz özelliklerden birisi iletişim becerimizdir. Zaten kompleksleri olmayan nitelikli diye tanımlaya bileceğimiz insanlar bu türlü niteliksiz hareketlerden muhakkak ki uzak duracaktır. Kaşına, gözüne, sözüne sahip olmak lazım sosyal ortamlarda, aksi halde bir had bildiren olur ! Müslüman şahsiyet sahibidir. Her şahsiyetin bir mahremi mevcuttur. Ayetle de sabittir ki kimse kimseyi rahatsız etme hakkına sahip değildir. İslam´ın şartı beş dir, altıncısı haddini bilmektir denir. Tanımadığımız insanlara ön yargılı davranmak, içeri girmeden « kaşımızla gözümüzle süfli kahkahamızla » rahatsız etmek anlamsız ve yersizdir.
Dost bağından bir gonca gül, Alamazsın geri çekil ! Aşkın meydanında ödül, Bulamazsın geri çekil !
Der dostluk şerbetinden içenler, dost meclisini bilirler. Bize düşen şudur ki kimseyi rahatsız etmemek, rahatsız olduğumuzda da bunu bildirmek. Herkes açık sözlü olmaya bilir, haksızlık karşısında, « O » susanların hakkını da sormak lazım vakti gelince. « Gerek yok her sözü laf ile beyana, bir bakış bin söz eder bakış dan anlayana » Mevlana
Allah güzel ifadelerle güzel bakmayı nasip etsin !