?İşitin ey yârenler aşk bir güneşe benzer,
Aşkı olmayan gönül misal-i taşa benzer
Taş gönülde ne biter dilinde ağu tüter
Nice yumuşak söylese sözü savaşa benzer.?
Yunus Emre
Asım gönül insanıdır. Kalp sarayının bahçesine üzerine bir kuş konar, gölgesinde bir yolcu dinlenir diye bir fidan diker. O fidanı ilkbaharda duygularıyla besler, kış mevsimi gözyaşlarıyla sular. Kışa da hazırlıklıdır, yaza da. Hayatın mevsimleri olduğunu bilir. Güz yapraklarının gürültüsüne aldırmadan düşlerinin peşindedir. Uzun bir kışın sonunda suları bol, dağları rengarenk çiçeklerle bezenmiş bir bahar olduğuna inanır.
Nefesin kesildiğinde nefes, yüreğin yetmediğinde yürektir Asım. Öyle bir gençtir ki Asım, varlığı dosta güven, yokluğu çaresiz derttir. Düşmanlığı mert, duruşu dik, tavrı nettir.
Kalp selim ve temizse muhabbet bal olur. Dost, çay ve muhabbet hepsi hemhal olur. Bir selam, bir bardak çay ve hoş kelamla başlar sağlam dostluklar. Asım bir bardak çayda çaydan ötesini görebilendir. Sohbetler temiz ve hesapsızsa ürünü lezzetli, bereketli ve helal olur.
Gönülden gönüle giden yollar vardır. Asım bir gönüle girerek gönüller arası sevgi akışını sağlar. Gönül kapılarını selam anahtarıyla açar. Çünkü selamsızlık gönülleri karartır. Karanlığı davetiye çıkarır. Selamı kelamlar harmanlayan Asım dostluk köprüsünün sağlam kurar ve kendi adına yıpranmasına asla müsaade etmez. Dostlarını büyük başarılara teşvik adına takdir ederek yüreklendirir. Selamı yürekten, yükü şefkatten olduğu için o, dünyanın barış elçisidir. Varsa dostunun bir yanlışı kötülükten uzak tutmak için dostunu uyarır. Asım gönül tarlasına iyilik, sevgi tohumu eker. Dostlarına hayrı tavsiye eder ve onlarla birlikte sabrı kuşanır.
Asım azı küçümsemez, çoğu da önemsemez. Azı küçümsemek nankörlük, çoğu önemsemek kibirdir. Asım sefere çıkar, hakkın yanında yer alır, tarafını belirler. Asımın yaptığı çalışmaktır, çalışmanın sonucu -ne olursa olsun- ona düşen şükürdür.
Asım cahilin yanında kitap gibi sessizdir. Söze değil sükuta bakmak gerekir. Sükut sözün yuvasıdır. Hal konuşunca tercüme istemez.
Asım; adalet, doğruluk ve samimiyet terazisini kalbinin merkezine koyar ve istikamet üzere yürür. Bu terazi birçok kumpası boşa çıkarır. Hiçbir kardeşini kündeye getirmeye ve minderin dışına çıkarmaya çalışmaz. Kardeş kavgasının kazananı yoktur. Asım, kardeşi kardeşle güreştirenin Allah ve İslam düşmanı olduğunu bilir. Minderi seren, hem galibiyetine hem de mağlubiyetine sevinen ve boynuna madalyayı takan da aynı el, aynı kafadır.
Unutma fil terbiyecileri sadece kıyafetlerini değiştirerek fili hem sever, hem de döver. Sonrasında fil ne zaman siyah elbiseli birini görse çılgına döner, ne zaman beyaz elbiseli birini görse uysallaşır.
Asım bu milletin evladıdır. Toprak gibi bereketlidir yüreği. Çelik gibi serttir bileği? O´dur milli olmanın direği. Asım olmak bedel ister. Onun varlığı bu millet için büyük bedeldir.
ASIM OLMAK
Aziz Erdoğan
Yorumlar