TFF. 1. Lige sezon başlayalı daha iki hafta olmasına rağmen, şiddet kendisini göstermeye başladı.

Pazartesi günü Diyarbakır’da oynanan Amedspor-Erzurumspor maçının ardından yaşananlara “bu bir spor müsabakası” demek mümkün değil.

Futbolcuların ve teknik ekiplerin yeşil zemini ringe çevirmelerini, hayretler içerisinde izledim.

Futbolcu kovalayan teknik ekip ve sırtından yaralanan oyuncu gördük.

Sonuçta oynanan bir futbol maçı!

Kazananda olacak, kaybeden de...

Kaybedilen puan olsun, yeter ki insan kaybetmeyelim!

İşte bu nedenle diyorum ki; sporda şiddet yaygın bir toplumsal sorundur.

Bence, bu saha içi ve dışı yaşanan şiddet olaylarının, birçok farklı sebebi var.

Daha maç başlamadan veya ilk dakikalarında taraftarların bir kısmının sürekli sahaya yabancı madde atmalarının hiçte savunulacak tarafı yok.

Nesini savunalım, kalecinin kafasına su atmanın!

Yada, maçın bitiş düdüğünün ardından, sahanın yeşil zeminin üzerinde birbirlerine uçan tekme atan futbolcuları.

Neyini savunalım, neyini!

Diyarbakır’da Amedspor- Erzurumspor maçının bitiş düdüğünün ardından yaşanan saha olayları ve şiddet, oynanan karşılaşmanın önüne geçti.

Maç mı izledik, kör döğüşü mü?

Maç sırasında taraftarların kötü gösterileri ve tezahüratları. Futbolcuların rakip takım arkadaşlarına karşı sert davranışları.

Hakemlerin bilerek ya da bilmeyerek hatalı kararlarını örnek olarak verebilirim.

Bu yaşanan olumsuz davranışlar ve şiddet, günümüz de yavaş yavaş normalleşmeye başladı.

Hatta, maçın özetinden çok bu tarz saha olayları televizyon kanallarında reyting uğruna yayınlar yapılamasına neden olmaktadır.

Taraftarın maça hangi amaçla geldiğini ve bulunduğu psikolojik durumunu “sporda şiddetin” nedenleri arasında gösterebiliriz.

Taraftarların yaşattığı baskı nedeniyle çoğu zaman futbolcular, sahada meslektaşlarına gereğinden fazla şiddet uygulamaktadırlar.

Bir insan kendi meslek taşına bunu nasıl yapar?

Eskiden çok önemli maçlara “ölüm kalım maçı” denirdi.

Futbolun endüstriyelleştiği günümüzde neredeyse tüm maçlar “ölüm kalım maçı” haline geldi.

Artık, bu tarz düşünceye ve saha olaylarına bir “dur” denilmeli!

Bunun için futbol camiasının her kesiminin üzerine düşeni yapması gerekiyor.

Bundan sonra maçlarda şiddet olaylarının yaşanmaması için, herkes ve herkesim yani “futbol camiası” taşın altına elini koymalı….

Kimsenin gözünün yaşına bakılmamalı.

Suçlular, tespit edilmeli ve en ağır ceza ile cezalandırılmalı.

Böylelikle bir daha “futbol ve şiddet” yan yana kullanılmamalı.

Kalın sağlıcakla...