Dünyada ve ülkemizde futbolun bu kadar sevilmesinin nedenlerinin başında, herkesin oynayabileceği ve hatta geçmişinde mutlaka oynadığı oyun olmasıdır. 

Hepimiz, küçük yaşlarımızda mutlaka evde, tarlada ve bahçede, sihirli topun peşinden koşmuşuzdur. 

Şimdi bile yaşı ne olursa olsun, koşanlarımız vardır. 

İşte bu nedenle “futbol” çok sevilmektedir. 

Bunun asıl nedeni nedir, derseniz?  

Basketbol, masa tenisi veya voleybol oynamak için, özel alanlar ve hatta özel ekipmanlar gereklidir. 

Ama, futbol için çok şey gerekmez! 

Bazen, iki çorap iç içe konularak top halini alır. 

Bazen de gazete kağıtları avuç içerisinde sıkıştırılarak, top haline getirilir. 

Oynanır, evin bir odasında yada salonunda. 

Futbolsever için yer ve zamanın, hatta topun neden ve nasıl yapıldığının da önemi yokturdur. 

İşte, böyle basit bir oyun olduğundan dolayı ülkemizde herkes az yada çok anlar futboldan. 

Çok fazla anlamaya da gerek yok, yorum yapmak için futboldan... 

Mesela; bir kahvede veya evde karşılaşmayı izlerken, kaçan bir golde, “bunu ben bile atardım” diyebilme özgüvenine sahibizdir. 

Çoğu zaman taraftarlar içerisinde, futbolu daha iyi bildiğini ve sahadaki oyuncudan daha iyi oynayacağını iddia edenler bile vardır. 

Bununla yetinmeyip “bu takım 4-3-3 oynamaz hoca” diye tribün de bağırma hakkını kendisinde gören, futbolseverlere de rastlarız. 

Teknik direktöre “göreve gelmesinin üzerinden” bir ay bile geçmeden “anlamıyor bu işten” diyebilen, taraftarlarımızın da sayısı az değildir.   

Kabul etmeliyiz ki herkesin, futbola öyle yada böyle bir ilgisi ve merakı vardır! 

Gençliğimin ünlü futbolcusu ve şimdiki spor yorumcusu Rıdvan Dilmen’in söylediği söz kulağıma küpe olmuştur. 

Usta yorumcu Dilmen, bir yorumu esnasında şu cümleyi kurdu “herkes hayatın da bir gün mahallede Japon kale oynamıştır”. 

Bu kurduğu cümle çok anlam ifade ediyor, aslında. 

Öyle değil mi? 

Hepimiz oynamışızdır, Japon kale maç! 

Kimimiz Maradona, kimimiz Pele olmuşuzdur. 

Ama, hiçbirimiz NBA’yıldızı Michael Jordan olmamışızdır. 

Futbol, hepimizin çok bildiği ve hiç bilmediği “bir oyundur aslında” der bazı felsefeciler.... 

Kısacası, gençliğinde ve çocukken Japon kale oynadığı için; 

Futbolu, “teknik heyetten iyi bilen ve sahadaki futbolcudan daha iyi oynayabiliyor” olduğunu “düşünebilen” taraftar, her zaman olacaktır. 

 Bence, “Futboldan anlamak" meselesini tadında bırakmak ve fazla ciddiye almamak gerekiyor.  

Diğer konularda da öyle! 

Kalın sağlıcakla...