Bir şehir hayal edin. Profesyonel liglerde mücadele eden iki takımı var bu şehrin.

Birinin renkleri kırmızı-beyaz, bir diğerinin ki ise yeşil-beyaz.

Birisi yiğidoların göz bebeği Sivasspor.

Bir diğeri ise şehrin belediyesinin takımı (idi) 4 Eylülspor.

İşte bu şehir Sivas. Evet, bu şehrin iki profesyonel futbol takımı var.

Profesyonel liglerde iki futbol takımı olmasına rağmen neden bir futbol şehri olmadı Sivas. Neden?

Neden şehrin güzel insanları, yanlarına eşlerini yada çocuklarını alıp maç izlemeye gitmiyor.

Çok değil, onbeş günde bir oynanıyor şehrimizde futbol karşılaşması.

Şehrin insanının ilgisizliğinden veya yapılanları sorgulamadığından mı? Şehrin idarecileri ve STK başkanları çok rahat hareket ediyorlar. Ne dersiniz?

Acaba; Şehrin insanlarının kendilerini, hizmet yapmaları için zorlamadığından mı?

İstediklerini yapıp, “ben yaptım oldu” mantığıyla hareket ediyorlar.

Dedim ya, Nede olsa belediye başkanı da olsa, şehrin insanlarından kendilerini sorgulayan yok.

İşte, futbol takımlarının idarecileri de bu rahatlık içerisinde hareket ediyorlar.

Sorsak, hepsi de gece gündüz çalışıyorlar. Hatta evlerinden, işlerinden ve çocuklarından fedakarlıklar yapıyorlar.

Yapma gardaşım o zaman sana zorla mı? yaptırıyorlar.

Evet, gelin görün ki uzun yıllardır “ne isim yapmış ne iyi futbol izleten” bir tane bile oyuncumuz yok.

Sorsak, idarecilerin hepsi altyapıya önem veriyor.

Sorsak, tüm idareciler yani herkes işini dört dörtlük yapıyor.

Öyle bir safhaya geliyor ki; Zorla çıkacak değil ya, çıkmıyorsa suçlu biz miyiz? diyecekler.

Evet suçlu sizsiniz.

Bu takımların yönetimi, bütçeleri ve sezon planlamalar sizde değil mi? Siz yetkili değilmisiniz?

Sivasspor, 20 yılı aşkındır Mecnun Otyakmaz başkanlığında iyi bir şeklide yönetiliyor. Bundan iyisi can sağlığı diyebilirim.

Fakat, bir “Sivas Belediyespor” gerçeği var.

O da şehrimizi 3.lige temsil eden profesyonel bir futbol takımı.

Nasıl ama neden satıldı? Sivas’ta son birkaç gündür bu sorunun cevabı aranıyor.

Yaşadıkları sıkıntıları gündeme getiren, teknik direktör Tuncay Doğan’ı da tebrik ediyorum.

Bu konu öyle yaralı bir konu ki, herkesin şapkasını önüne koymasının zamanı geldi de geçiyor.

Kısacası, Sivasspor’un karşılaşmalarına gösterilmeyen ilgiyi bir şeklide anlıyorum. Zamanla takım kazandıkça dahada ilgi artacaktır. Bu sorun sezon içerisinde kendiliğinden çözülecektir.

Ama, sivas Belediyespor yani 4 Eylülspor’un akıbetini çok ama çok merak ediyorum.

Takımı bu hale getirenlerden hesap sorulacak mı?

Her zamanki gibi yapanın yanına kar mı kalacak?

Bakalım bir yiğit çıkıp elini taşın altına koyacak mı?

Ben bu takıma “4 Eylülspor”a talibim diyecek mi?

Ya da profesyonel liglerde takımı olmayan bir şehrin sevdalısı satın alıp, götürecek mi takı mı?

Bu soruların cevabını birkaç gün içerisinde alacağımızı düşünüyorum.