Son günlerin dertli takımı Sivasspor’un dermanı, Beşiktaş karısında alınacak olan üç puan olacaktır. 

Geçen haftayı “BAY” geçen İstanbul’un siyah beyazlı takımıyla karşılaşacak. 

Aslında Cumartesi günkü maç için de bu anahtar kelime “derman”...  

Beşiktaş’ta yaşanan teknik direktör değişikliğin ardından takımın başına geçen Norveçli Ole Gunnar Solskjaer ile iyi futbol oynama yolunda ilerliyor. 

Rakibimiz, Beşiktaş’ın Sivasspor ile yapacağı maçta çok iyi olup üstüne koyarak oynaması da muhtemel. 

Yani bir başka ifade ile rakibimiz yarın ya çok daha iyi ya da en kötünün kötüsü olacaktır. Bunun ortasını sanmıyorum.  

Sivasspor’un ikinci şıkkı nasıl değerlendireceği önemli! 

Kırmızı - Beyazlı takımımızın sorunlarla boğuştuğu bugünlerde, eğer kazanırsak çok şey değişir. 

Beşiktaş maçı neresinden bakarsanız bakın ister moral-motivasyon, ister geleceğe yönelik umutlarımızın sürmesi ya da takımın kendine olan güveninin kazanılması bağlamında her yönü ile “Fırsat maçları”ndan birisi.  

Geçmiş yazılarımda taraftarların Sivasspor’a sosyal medyadan yaptıkları eleştirileri ve tepkileri paylaşıyordum. 

Taraftarlarımız son günlerde gerçekten kırgın ve kızgın! 

Çok büyük öfke seli var... 

Haklılar, “onlar” takımın gerçek sahipleri, doğal olarak veryansın ediyorlar. 

Sivasspor’da yönetimden ve teknik heyetten hiç kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. 

Camia olarak sorunları çözmek, sıkıntıları el birliği ile atlatmak lazım. 

Takım olmanın en önemli unsurları, iyi bir yönetim, başarılı bir teknik kadro ve gelecek adına sürekliliği olan umut veren futbolcular. 

Sanırım Sivasspor, bu saydıklarımın tamamından geçer not alamadı. 

Bir öğrenci gibi düşünürsek “karne” kırıklarla dolu. 

Evet, rakibimiz Beşiktaş... 

Beşiktaş maçını kazandığımızda büyük dersler çıkartacağımızı düşünüyorum.  

Mesela; hiçbir maçın oynamadan, kazanılamayacağını! 

Ya da gününde olan her takımın kağıt üzerinde güçlü gözüken rakibine çelme takabileceğini göreceğiz. 

Maçın Hakemi Ali Şansalan...  

Ben hakem Ali Şansalan’ın iyi bir hakem olduğunu düşünüyorum.  

Süper Lig’de maç yönetmeye başladığından bugüne kadar çizgisinde değişiklik yapmadı.  

Hatta tecrübe kazandıkça dahada güzel maçlar yönetmeye başladı.  

Beni en çok etkileyen yönü ise özellikle maçlarda az düdük çalması ve her düşene faul vermemesiydi.  

Diyebilirim ki resmen “Türk hakemliği” alışkanlıklarının dışında maç yönetiyor.   

Geçtiğimiz sezon Sivas’ta oynanan tansiyonu yüksek, sert ve çekişmeli Beşiktaş maçında otoriter hakemlik göstermesi benden geçer not almıştı.  

Sivasspor, bu maçı Rey Manaj’ın attığı golle 1-0 kazanmıştı. 

Dilerim yine üç puan alan takım kırmızı beyazlı takımımız olur. 

Bu günlerde çok dertliyiz ve derdimize derman lazım! 

Buna çok ama çok ihtiyacımız var. 

Kalın sağlıcakla...