Bende son günlerde yazdığım yazılara aynı şekilde başlamaktan ve sürekli aynı şeyleri yazmaktan sıkıldım.

Ne yazık ki hastalık belli, teşhis belli, reçete belli.

Transfer, transfer, transfer!

Sivasspor’un rezil futbolundan ve sürekli puan kaybetmesinden siz, sıkılmadınız mı?

Ligin ilk haftaları, hedef açısından çok önemlidir. Buralarda alınacak olan puan yada puanlar, ligdeki gidişatınıza yön verir.

Sivasspor’un aldığı sonuçlara baktığımızda da görüyoruz ki bir girdabın içine girmemize ramak kaldı.

Yaz transfer dönemi Sivasspor açısından hareketli geçti.

Sportif direktör olarak Yakup Ateş’in getirilmesi, bazı kesimleri heyecanlandırsa da başarısı TFF. 2. Lig olan bir futbol adamından “medet ummanın” anlamsız olduğunu ifade etmiştim.

68Aksarayspor takımından gelip, TFF. 1. Lig’de hedefi şampiyonluk olan Sivasspor gibi bir takıma ne verebilirdi?

Yine de yapılan genç futbolcu transferlerinin, takıma ne katacağını merakla bekledim.

Umdum ki takım arkasında taraftar gücüyle bir şeyler yapar, yeni transferler takıma katkı koyar. Ama oynanan “şeyi” gördükten sonra karamsarlığım bir tık daha arttı.

Maçları hepimiz izledik, yaptığımız “bolca genç” transfere rağmen, ortada bir takım yok!

Halen en az “dört” transfer yapılması gerektiğinde hem fikir, camia...

Bu da demek oluyor ki, takım hayal kırıklığı yaşattı ama sportif direktör Yakup Ateş daha fazla hayal kırıklığı yarattı.

Boşuna getirmişiz!

Sahada hiç mücadele etmeyen bir takım, oluşturulmuş.

Bir, iki, üç derken, evet lig başlayalı tamı tamına 4 hafta oldu!

Buna rağmen, son oynadığımız Pendikspor deplasmanında da sahada hiç mücadele etmeyen, 90 dakika bitsin de Sivas’a geri dönelim diyen, pozisyona giremeyen, adamını kaçıran, defansta nerede duracağını bilmeyen bir Sivasspor vardı.

Sportif Direktör Yakup Ateş’in biz, takıma bir şeyler katmasını beklerken o, bu takımdaki birçok değeri de aldı götürdü.

Gençleştirme uğruna!

İleri gitmesini beklememize rağmen, her geçen gün daha da geriye giden oyun anlayışıyla, yapılan yanlışlarla iki sene öncesinin bire bir aynısını yaşıyoruz.

Bülent Uygun’da takımın içini boşaltmıştı ve sonucunu “halen” temizleyemiyoruz.

Sivasspor yönetimi, teknik heyeti ve sportif direktörü ile son yıllardaki başarısızlık konusundaki “istikrarlı” çizgisini bozmayarak devam ediyor.

Gidişat felaket!

Önümüzdeki günlerde ne yapmalı?

Cevabını bilen çok, uygulayan yok.

En başta şu gerçeği kabul edelim artık, Sivasspor’a transfer şart!

Fikstüre baktığınızda “şu takımı yenebiliriz” diyebiliyor muyuz?

Maalesef, ben diyemiyorum.

Ayrıca, genç futbolcu “transferi hovardalığına” artık bir son verilmeli.

Direkt, oyuna ve skora katkı yapacak futbolcu transferleri yapılmalı!

Dost acı söylermiş diyelim, bu şekilde bir gidişatın sonu karanlık.

Her ne kadar, düşecek takım sayısı 5’den 4’e düşürülmüş olsada...

Bilmem anlata bildim mi?

Gemi su almaya başladı.

Kalın sağlıcakla...